Examples of using "Verde" in a sentence and their turkish translations:
Araba yeşildir.
Yeşil çay içer misin?
- Yeşil size uyar.
- Yeşil size uyuyor.
Biz meteliksiziz.
Onlar meteliksiz.
Biz meteliksiz miyiz?
Beş parasızdım.
Bu, yeşil.
Yeşil bir arabam var.
Hangi meyve yeşildir?
- Işık yeşil.
- Trafik ışığı yeşil.
Bu yeşil şey nedir?
Tümden param bitti.
Yeşil çay içiyor musun?
Yeşil çay içer misin?
Ben tamamen meteliksizdim.
- Işık yeşile döndü.
- Trafik ışığı yeşile döndü.
Neredeyse beş parasızım.
Gerçekten züğürtüm.
Yeşil bir evim var.
Yeşili beğenirim.
Yeşil- önemi az.
Ağaç yeşil.
Su yeşil.
- Hiç param yok.
- Beş parasızım.
- Meteliğe kurşun atıyorum.
O koyu yeşildi.
- Biz züğürttük.
- Biz meteliksizdik.
- Biz beş parasızdık.
Çimen yeşildir.
Bir yeşil çay, lütfen.
Çiti yeşile boyadım.
Çit yeşil boyalıdır.
O yeşil bir elbise giymişti.
Yeşil çayı seviyorum.
Yeşili beğenirim.
Kırıldıklarını söylediler.
Masa yeşil.
Bu bitki yeşil.
Tom beş parasız.
Tom züğürttü.
Trafik lambası yeşil.
Elbise yeşildir.
- Tom çok kıskanmış.
- Tom kıskançlıktan kudurmuş.
Neredeyse beş parasızız.
Bu muz yeşildir.
Yeşil su içmeye uygun değildir.
Tom bana beş parasız görünmüyor.
Bu çaya, yeşil çay denir.
O asla yeşil giymez.
Tom meteliksiz olduğumu biliyordu.
O, bana beş parasız kaldığını söyledi.
Sarı ve yeşilin tonları
Tepe her zaman yeşildir.
O, yeşil biberlerden nefret ediyor.
Bu yeşil bir elmadır.
Elma yeşil değil.
Tom her zaman meteliksiz.
Tom beş parasız, değil mi?
Yeşil, paranın rengidir.
Seninle gitmek istiyorum fakat meteliksizim.
- Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
- Davulun sesi uzaktan hoş gelir.
Tom saçını yeşile boyadı.
...geri geliyor bu yeşil kaplumbağa.
Biz evi yeşile boyadık.
- Yeşil Alice'e uyuyor.
- Yeşil Alice'e yakışır.
Biz kapıyı yeşile boyadık.
Köpek yeşil ve güzeldir.
Tom her zaman bir yeşil yıldız takar.
Bu evin yeşil bir çatısı var.
Yeşili mi yoksa maviyi mi istiyorsun?
Onun yeşil bir şapka giydiğini hatırlıyorum.
Yeşil Alice'in üstünde iyi görünüyor.
Esperanto'nun rengi yeşildir.
Tom meteliksiz olmalı.
Tom neredeyse beş parasız, değil mi?
Bu binanın yeşil bir çatısı var.
Işık kırmızıdan yeşile doğru değişiyor.
O ayın sonunda her zaman züğürttür.
Yeşil çatılı ev benimki.
Kalbim yeşil ve sarıdır.
Parktaki çim yeşil ve güzel.
Yeşil su içmek için iyi değildir.
Diğer tarafta ki çimler her zaman daha yeşil görünüyor.
Perdeler için yeşili seçtim.
Esperanto'da yeşil, umudunu sembolize eder.
Kırmızı kutu yeşil bir küp içeriyor.
Hangisini seversin, yeşil çay mı yoksa siyah çay mı?
Ben her zaman ayın sonuna kadar meteliksizim.
ve açık yeşiller özel kliniklerde uygulanan işlemleri gösteriyor.
İtalyan bayrağı, yeşil, beyaz ve kırmızıdır.
Tom parasız ve evsizdi.
Tom muhtemelen hâlâ meteliksiz olacak.
Yeşil bir muz, yenecek kadar olgun değildir.
O bir uygun mini etekle yeşil bir ceket giyiyordu.
sonradan buna İran Yeşil Hareketi adı verildi.