Examples of using "Fondamentali" in a sentence and their turkish translations:
Onların yapacakları muazzam buluşları düşünün:
Sosyal psikolojinin vakıfsal iç yüzlerinden birisi de
Hükümet temel değişiklikler yapmalı.
aslında nefretin en temelinde yatan bir gösteri:
astronotları Ay'a nasıl göndereceği konusunda bazı temel sorularla karşı karşıya kaldı .
ve kamu güvenliğinin temel değerlerinden mahrum bırakılmaması gereken
Çöldeki en önemli şeylerden biri, su bulabileceğiniz şeylere karşı gözünüzü açık tutmaktır.
Bu temel kurallardan biridir.
Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.
Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.