Examples of using "Sociale" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir sosyal hizmet görevlisiyim.
O, sosyal hizmetler ile uğraşmaktadır.
aklımızda bulundurmakta fayda var.
Bu sosyal bir sorun mu?
Bu çok büyük bir sosyal sorun.
Tom sosyal anksiyeteden acı çekiyor.
Bir mucit, girişimci, sosyal yenilikçi olarak başladım.
Faaliyet göstermek için genel bir kabul gerekiyor.
Google+ yeni bir sosyal ağdır.
Herkes sosyal güvenlik için ücret ödemeli.
koruma sağlamak için oluşturuldu.
Sosyal psikolojinin vakıfsal iç yüzlerinden birisi de
kendi büyük sosyal etkilerini yaratmalarına yardım ediyor.
İnsan sosyal gelişim teorilerine göre
Sen, sosyal parazitten başka bir şey değilsin.
İnsan doğası gereği sosyal bir hayvandır.
Kız kardeşim sosyal hizmetle meşguldür.
Sosyal herhangi bir mukaveleye asla imza atmadım.
Sosyal yaşam tarzı Tom'un canına kısa zamanda tak etti.
sosyal olarak ölü dediğimiz durum içerisindesiniz.
İnsan sosyal yaşamı olmadan yaşayabilir mi?
Sosyal, politik ve ekonomik sistemlerimiz
ve çoğunlukla okul sistemimiz sosyal bölünmeyi sürdürüyor,
olmayı çok isterken, kar amacı gütmediğim
Dahası sosyal bilimin bize öğrettiği
Halkım için bu sosyal yapı dayatmadan geliyor.
modern bir toplumun gelişmesi için gerekli olan
Columbia'da "düzenleyici odak" adı verilen
ve büyürken bir apartmandan daha iyi bir eve taşınarak,
Çocuk işçiliği Brezilya'da ciddi bir sosyal sorundur.
Sıkı çalışma yoluyla sosyal durumunuzu değiştirebilirsiniz.
Feministler tüm cinsiyetlerin siyasal, sosyal ve ekonomik eşitliğine inanırlar.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.
Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.