Examples of using "Fede" in a sentence and their turkish translations:
- İnançlı ol.
- İnan.
- Biraz sabır.
Sana güveniyorum.
İnancını her zaman koru.
İmanını canlı tut!
Benim sana çok inancım var.
O Katolik inancına ait.
Tom nikah yüzüğünü çıkardı.
Tom sana çok inanıyor.
O bir inanç insanıdır.
Tom'a çok inancım var.
Alyansımı kaybettim.
Tom bir alyans takmaz.
İman olmayan bir kişi ürkütücüdür.
Kendinizde yeterince inancınız yok.
Mary genellikle sahte evlilik yüzüğü takıyor.
O, doktora olan inancını kaybetti.
Dinsel inancımı yitirdim.
Mary Tom'a alyansını gösterdi.
Tom bir inanç şifacısı.
Bir dua, iman olmadan işe yaramaz.
İnanç ve güven arasındaki fark nedir?
- Alyansını neden takmıyorsun?
- Alyansınızı neden takmıyorsunuz?
Tom Mary'nin bir alyans taktığını fark etti.
Tom Mary'nin parmağında bir alyans fark etti.
Alyansımı yanımda getirmedim.
Tom evli ama alyans takmıyor.
hakkında konuşmaya başladı.
Tom Mary'ye tamamen sadıktı.
Onun Allah'a olan inancı sarsılmaz.
İnanç dağları taşıyabilir.
Bu inançta yaşamak ve ölmek istiyorum.
Tom sık sık sahte bir alyans takıyor.
- Tom Mary'nin bir alyans takmadığını fark etti.
- Tom, Mary'nin bir alyans takmadığını fark etti.
- Tom evlilik yüzüğünü çıkarıp gölete attı.
- Tom alyansını çıkarıp gölete attı.
Mary'nin alyansı saf altından yapılmıştır.
Kötü şans ya da bağışlanabilir bir hata için cezalandırılmayacaklardı.
Kıskançlık olmadan sevgi yoktur.
Tom bir alyans takmıyordu ama Mary onun yüzük parmağında beyaz bir halka fark etti.
Mary ellerini yıkarken alyansı su borusuna kaçtı.
Ancak İmparator'a olan körü körüne inancı Rusya'dan sağ çıkamadı ... bundan sonra
- Alyansım yetenekli bir kuyumcu tarafından yapıldı.
- Benim evlilik yüzüğüm yetenekli bir kuyumcu tarafından yapıldı.