Examples of using "Abbiate" in a sentence and their turkish translations:
Korkma.
Korkmayın, anlatın!
Umarım korkmazsın.
Korkun. Çok korkun.
Cesaretin olsun.
Merhamet et!
- İnançlı ol.
- İnan.
- Biraz sabır.
Anladığıma göre, sen ve Tom evlenmeyi planlıyorsunuz.
- Korkarım ki haklısın.
- Korkarım ki haklısınız.
Bir bulaşman var gibi görünüyorsun.
Sanırım sen grip oldun.
Senin aç olduğunu düşünüyorum.
Gerçeği söylemekten hiç çekinmeyin.
Siz ikinizin bir sorunu var gibi görünüyor.
Kendine güven.
Umarım harika bir hafta sonu geçirmişsinizdir.
Umarım Tom'u öpmedin.
Sanırım onu buldun.
Tom'la tanıştığına inanıyorum.
Onları etkilediğini düşünüyorum.
- Haklısınız sanırım.
- Sanırım haklısınız.
Siz ikiniz bir sorun yaşadınız gibi görünüyor.
Sanırım sorunların var.
Fikrini değiştirdiğini umuyorum.
Sanırım yanlış anladın.
Sanırım ateşin var.
Seni kaybettiğim için üzgünüm.
Haklı olduğunu sanmıyorum.
Sanırım yeterince yedin.
Bence kesinlikle haklısın.
CA: Netflix'te diğer gizli silaha sahip gibisin,
Gerçekten yapmak istemediğiniz bir şeyi yapmayın.
- Haklısınız sanırım.
- Sanırım haklısınız.
- Sanırım haklısın.
- Lütfen sabırlı olun.
- Lütfen sabırlı ol.
Onlarla konuştuğunu anlıyorum.
Bütün odanı değiştirdin gibi görünüyor.
Borçlarını onlara nasıl aldığını sormadan ödedim
Umarım harika bir gün geçirirsin!
Hayır, sanırım yanlış anlıyorsun.
Umarım kahve getirmişsinizdir.
Bence yardıma ihtiyacın var.
Sanırım Tom'la konuştun.
Sanırım onlarla konuştun.
Sanırım onunla zaten tanıştın.
Maalesef yanlış numara.
- Korkma.
- Korkmayın.
Oh, merhamet et.
Bana merhamet göster.
Allah'a güvenin.
Bana karşı sabırlı olun.
Aç olduğunu umuyorum.
Kendine iyi bak!
Sanırım sen haklısın.
Sanırım doğru şeyi yaptın.
Bir hata yapmadığınızı umalım.
Sanırım iyi bir iş yaptın.
Sanırım mesajımı aldın.
- Bir avukata ihtiyacın olduğunu düşünüyorum.
- Bence bir avukata ihtiyacın var.
- Sanırım bir avukata ihtiyacın var.
- Bana kalırsa bir avukata ihtiyacın var.
- Bence gitmemekte haklısın.
- Bence gitmemekte haklısınız.
Sadece bir hayalet görmüş gibi görünüyorsun.
Benim yorumlarımı aldığını umuyorum.
Sanırım yiyecek bir şey getirdin.
Onu yaptığına memnun oldum.
Hatalar yapmaktan asla korkma.
Bir sürü zorluklar yaşadığını hayal ediyorum.
Umarım haklısın.
Onu aramadığına memnun oldum.
Bence sen yirmi yaşındasın.
Onu yapmaktan korkmayın.
Ne yazık ki hatalısın.
Başarısız olmaktan korkma.
Hiçbir şeyden korkma.
Biraz sabırlı ol.
Biraz zayıflamışsın gibi görünüyorsun.
Beni takip et ve korkma.
Hatalar yapmaktan korkma.
Pekala, sanırım haklıydın.
Şimdiye kadar aldığın en iyi tavsiye nedir?
Şimdiye kadar izlediğin en kötü film nedir?
Bana öyle geliyor ki sen haklısın.
Sabırlı ol.
Şimdiye kadar gördüğün en kötü dövme hangisi?
Yardım istemekten korkmayın.
Şarkı söylemekten korkma.
Yeterince soru sorduğunu düşünüyorum.
Havlayan köpeklerden korkma.
Aradığına sevindim.
Konuşmaktan korkmayın.
Onunla konuşmaktan ürkme.
Şimdiye kadar aldığınız en güzel Noel hediyesi nedir?
Korkma! Seni incitmeyeceğim.
Başardığına memnun oldum.
Hatalar yapmaktan korkmayın.
Bana yanlış bir sipariş gönderdiğini düşünüyorum.
İngilizce konuşurken hatalar yapmaktan korkma.