Examples of using "Deluso" in a sentence and their turkish translations:
Onu yüzüstü bıraktın.
Hayal kırıklığına uğradım.
O hayal kırıklığına uğradı.
O hayal kırıklığına uğramış değildi.
Hayal kırıklığına uğramıştım.
Onu hayal kırıklığına uğrattım.
Bu onu hayal kırıklığına uğrattı.
Tom gerçekten hayal kırıklığına uğramıştı.
Beni hayal kırıklığına uğrattın, Tom.
Arkadaşlarımı hayal kırıklığına uğrattım.
Tom hayal kırıklığına uğradı.
Tom hayal kırıklığına uğrayacak.
Tom hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.
Tom hayal kırıklığına uğramıştı.
Tom hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyor.
Bu beni hayal kırıklığına uğrattı.
Herhangi biri hayal kırıklığına uğrayacak mı?
Kimse hayal kırıklığına uğramayacak.
Seni hayal kırıklığına uğrattım mı?
Ben hayal kırıklığına uğramayacağım.
Hayal kırıklığına uğradım.
Tom'un hayal kırıklığına uğradığını biliyorum.
Ben de hayal kırıklığına uğradım.
Tom eve hayal kırıklığına uğramış olarak döndü.
Tom hayal kırıklığına uğramadığını söyledi.
Tom açıkçası hayal kırıklığına uğradı.
Tom hayal kırıklığına uğramış olmayacak.
Tom hayal kırıklığına uğramadı.
Tom açıkça hayal kırıklığına uğradı.
Tom çok hayal kırıklığına uğramış.
Tom çok hayal kırıklığına uğramış görünüyor.
Tom çok hayal kırıklığına uğramıştı.
Tom hayal kırıklığına uğramamıştı.
Biraz hayal kırıklığına uğradım.
- Ben şaşırdım ve hayal kırıklığına uğradım.
- Şaşkın ve hayal kırıklığına uğramış durumdayım.
Tom doğal olarak hayal kırıklığına uğradı.
Tom oldukça hayal kırıklığına uğramıştı.
Beni hayal kırıklığına uğrattın.
- Eminim ki Tom hayal kırıklığına uğradı.
- Tom'un hayal kırıklığına uğradığından eminim.
Hayal kırıklığına uğramış görünüyorsun.
Gerçekten hayal kırıklığına uğradım.
Ben gerçekten düş kırıklığına uğradım.
Tom'un hayal kırıklığına uğramasını istemiyorum.
Tom hayal kırıklığına uğradığını söyledi.
Takım arkadaşlarımı hayal kırıklığına uğrattım.
Tom biraz hayal kırıklığına uğramıştı.
Sonuçlarda hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyor.
O, sonuçlarla ilgili hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyor.
Senden yana çok hayal kırıklığına uğradım.
Tom biraz hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.
- Tom hepimizi üzdü.
- Tom hepimizi hayal kırıklığına uğrattı.
Tom biraz hayal kırıklığına uğramış görünüyor.
Tom üzgün ve hayal kırıklığına uğramış görünüyor.
Tom üzgün ve hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
Tom büyük hayal kırıklığına uğramıştı.
Tom çok hayal kırıklığına uğramış gibi görünmüyordu.
Hiç kimse benim kadar hayal kırıklığına uğramadı.
Ben öğretmenlerimi hayal kırıklığına uğrattım.
Hayal kırıklığına uğramadım.
Çok hayal kırıklığına uğramıştım.
Oldukça hayal kırıklığına uğradım.
Çok hayal kırıklığına uğradım.
Ben biraz hayal kırıklığına uğradım.
Ben çok hayal kırıklığına uğradım.
Hayal kırıklığına uğramış değilim.
Tom'un çok hayal kırıklığına uğramayacağını umuyorum.
Bu bizi hayal kırıklığına uğrattı.
Tom Mary'nin performansında hayal kırıklığına uğradı.
Tom'un hayal kırıklığına uğrayacağından eminim.
Seni hayal kırıklığına uğrattım.
Genç adam aşkta hayal kırıklığına uğradı.
Tom Mary'yi hayal kırıklığına uğrattı.
Hayal kırıklığına uğramayın.
Sen hayal kırıklığına uğramayacaksın.
Ben çok hayal kırıklığına uğramadım.
Ben o kadar hayal kırıklığına uğramadım.
Biraz hayal kırıklığına uğradım.
Bu yüzden hayal kırıklığına uğradım.
Hayal kırıklığına uğramamın nedeni bu.
Makalen beni hayal kırıklığına uğrattı.
Öğretmen hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyor.
O sonuçlar yüzünden hayal kırıklığına uğradım.
Neden bu kadar hayal kırıklığına uğruyorsun?
Tom yüzümü kara çıkardı.
Cevabım öğretmeni hayal kırıklığına uğrattı.
Benim kadar hayal kırıklığına uğradığına eminim.
En iyi arkadaşlarımdan biri beni yüzüstü bıraktı.
Hayır, sana kızgın değilim, sadece hayal kırıklığına uğradım.
Hayal kırıklığına uğramamamın nedeni bu.