Examples of using "Alibi" in a sentence and their turkish translations:
Bir mazeretin var mı?
Büyük bir mazeretin var.
Herhangi bir mazeretin var mı?
Bir mazeretin var, umarım.
Tom'un bir mazareti var mı?
Bir mazerete ihtiyacın olacak.
Tom'un da bir mazereti yok.
Onun güçlü bir mazereti vardı.
Onun mükemmel bir mazereti vardı.
Bir mazeretim yok.
Tom'un mazareti yoktu.
Herhangi bir mazeretin var mı?
Neden bir mazerete ihtiyacım var?
Tom'un bir mazereti vardı.
Tom'un bir mazereti var.
Tom'un bir mazereti var mı?
Mazeretin olayım.
Tom bir mazereti olduğunu söyledi.
Cinayet günü için bir mazeretin yok.
Onun mazereti mükemmel görünüyordu.
Tom'un mükemmel bir mazereti var.
Tom'un olay sırasında başka yerde olduğuna dair kanıtı yok.
Tom'un iyi bir mazereti var.
Dan'in mükemmel bir alibisi vardı.
Tom'un bir mazereti olabilir.
Fadıl bir mazeret hazırlıyordu.
Tom'un bir mazereti yoktu.
Sami'nin akla yatkın bir mazereti vardı.
Otopark görevlisi senin mazeretini doğruladı.
Oldukça iyi mazeretlerimiz olduğunu düşünmüyor musun?
Onun kaya gibi sağlam mazereti var.
Pazartesi gecesi için bir mazeretim yok.
Tom'un katı bir mazereti var.
Tom'un o gece için mazereti yoktu.
Şüphelilerin hepsinin katı mazeretleri var.
Ne Tom'un ne de Mary'nin bir mazereti var.
Tom'un cinayet gecesi için bir mazereti yoktu.
Tom'un cinayet gecesi için bir mazereti yok.
Tom'un karısı onun için bir mazeret temin edecektir.
Tom'un cinayet gecesi için çok güçlü bir mazereti vardı.
Çocukların dördünün bahaneleri yoktu.
Sorun cinayet gecesi için Tom'un mazeretinin olmamasıdır.
Tom'un Mary'nin cinayet günü için bir mazereti vardı.
Tom'un Mary'nin cinayet gecesi için sıkı bir mazereti var.
Mary'nin öldürüldüğü gece için Tom'un bir mazereti var gibi görünüyor.