Translation of "Ugyanaz" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Ugyanaz" in a sentence and their turkish translations:

Mindig ugyanaz.

Bu her zaman aynı.

Ez ugyanaz.

Bu aynı şey.

- Ez mindenkinek ugyanaz.
- Ez mindenki számára ugyanaz.

O, herkes için aynı.

- Mindkettőnknek ugyanaz a problémánk.
- Mindkettőnknek ugyanaz a problémája.

İkimiz de aynı soruna sahibiz.

Ez nem ugyanaz.

Aynısı değil.

Egyszerűen nem ugyanaz.

Bu sadece aynı değil.

Ugyanaz a véleményem.

Aynı fikre sahibim.

Ugyanaz, mint régen.

Öncekiyle aynı.

Ugyanaz a célunk.

Aynı amaca sahibiz.

Nélküled nem ugyanaz.

O sensiz aynı değil.

Ugyanaz a problémám.

Aynı sorunum var.

Az nem ugyanaz.

O aynı değil.

- Minden nap ugyanaz!
- Minden nap ugyanaz van.
- Egyformák a napok.

Her gün birbirinin aynısı.

Nos... Ugyanaz a feltevés,

Neyse... Bunun için yine

Ez valójában nem ugyanaz.

O gerçekten aynı şey değil.

Nekünk ugyanaz a problémánk.

Benzer sorunumuz var.

Ugyanaz az öreg probléma.

Bu aynı eski sorun.

Nem számít, az elv ugyanaz.

Fark etmez, kural ne olursa olsun aynı.

Mondani és tenni nem ugyanaz.

Söylemek ve yapmak iki farklı şeydir.

Többé-kevésbé ugyanaz a méretük.

Onlar aşağı yukarı aynı boyuttalar.

Nekem ugyanaz volt a problémám.

Benim aynı sorunum vardı.

Ugyanaz a problémánk, mint nektek.

Sizin gibi aynı sorunları yaşıyoruz.

"De, de – mondta Einstein –, pontosan ugyanaz."

''Evet evet,'' dedi Albert Einstein, ''tam olarak aynısı.''

A véleményem ugyanaz, mint az övé.

Benim fikirlerim onunkine benzerdir.

Nyilvánvalóan nem teljesen ugyanaz a probléma.

Açıkçası kesinlikle aynı problem değil.

Tomnak ugyanaz a problémája, mint nekem.

Tom benimle aynı problemi yaşıyor.

Tomnak és Marinak ugyanaz az elképzelése.

Tom ve Mary aynı fikre sahipti.

Nem pontosan ugyanaz, amit ugyanennek az osztálynak

bir yıl önce aynı öğrencilere yaptığınız sınavın

Hasonlóképpen, civilizáltnak lenni nem ugyanaz, mint kedvesnek,

Benzer şekilde, medeni olmak, iyi biri olmakla aynı şey olamaz,

Ugyanaz a munkám, mint mindig is volt.

Her zaman olduğu gibi benim işim aynı.

Ez ugyanaz a kórház, ahol Tom dolgozik.

Bu Tom'un çalıştığı aynı hastane.

Ha ezt érted, a többi majdnem ugyanaz.

Eğer bunu anlarsan, sonra diğerleri neredeyse aynıdır.

Újra és újra; még mindig ugyanaz vagy.

Tekrar ve tekrar; sen hâlâ hiç değişmedin.

A jog és az igazság nem ugyanaz.

Hukuk ve adalet aynı değildir.

- Mindig ugyanaz a nóta.
- Mindig ez megy.

Her zaman aynı hikaye.

és minden reggel ugyanaz a fiú vidáman lerombolta.

ve her gün aynı çocuk onu neşeli bir şekilde yıktı.

Nem ugyanaz politikai és személyes afférok miatt veszekedni.

Özel sorunları tartışmakla siyasi meseleleri tartışmak aynı şey değil.

Érdekes, hogy mind a kettőtöknek ugyanaz a neve.

İkinizin aynı isme sahip olması ilginç.

Mióta megismertem őt, az életem már nem ugyanaz.

Onunla tanıştığımdan beri hayatım aynı değil.

Tomnak és Marinak is ugyanaz az ötlete támadt.

Tom ve Mary'nin ikisi de aynı fikre sahipti.

Mind Tomnak, mind Marinak ugyanaz az ötlete támadt.

Hem Tom hem de Mary ikisi de aynı fikre sahipti.

Könnyebb egy párnak lenni, ha ugyanaz a politikai cél.

İki kişi aynı siyasi davayı paylaşınca çift olmak daha kolay.

Tudta, hogy az élet már soha sem lesz ugyanaz.

O, hayatın asla aynı olmayacağını biliyordu.

Ez ugyanaz a tárca, mint amit egy hete elhagytam.

Bu, bir hafta önce kaybettiğim aynı çanta.

Ez a könyv számomra ugyanaz, mint számodra a Biblia.

İncil senin için neyse bu kitap da benim için odur.

Tomnak és Marinak ugyanaz a vezetékneve, de nem rokonok.

Tom ve Mary'nin soyadı aynı, ama akraba değiller.

Hogy ugyanaz az ember legyek, mint aki a diagnózis előtt voltam,

beklemeyi bıraktığım anda,

Mary már megint a férjére panaszkodott - ugyanaz az unalomig ismert történet.

Mary kocası hakkında yine yakındı - aynı eski hikaye.

- Ugyanazon a véleményen vagyok, mint te.
- Ugyanaz a véleményem, mint neked.

Benim görüşüm sizinki ile aynı.

Bárkinek ugyanaz a fizika érhető el, nem kell hozzá nagy, flancos labor.

Herkesin aynı fiziğe erişimi var, fiyakalı bir laboratuvara ihtiyacınız yok.

Azt hallottam valakitől, hogy a mai dolgozat pontosan ugyanaz volt, mint a múlt évi.

Biri bana bugünkü testin geçen sene aldığımız testle aynı olduğunu söyledi.

- Tíz évvel a házasság után már minden napról napra ugyanaz.
- Tíz évvel az esküvő után minden csak rutin.

Düğünden on yıl sonra her şey tam bir rutin.

A család olyan, mint az ágak a fán, mi mind más irányba fejlődünk, mégis a gyökerünk egy és ugyanaz marad.

Aile ağacın dalları gibidir. Hepimiz farklı yönlere uzarız, ama kökümüz birdir.