Examples of using "Problémánk" in a sentence and their turkish translations:
Bir sorunumuz var.
Bir sorunumuz var.
Bir sorunumuz olmayacak.
Bu bizim sorunumuzdu.
Benzer sorunumuz var.
Yeni bir sorunumuz var.
Bizim küçük bir sorunumuz var.
Bu bizim sorunumuz.
Büyük bir sorunumuz var.
Bu en büyük sorunumuz.
Burada bir sorunumuz var.
Houston, burada bir sorun yaşadık.
Bir sorunumuz yok.
Bizim herhangi bir sorunumuz yok.
Çok büyük bir sorunumuz var.
Bu bizim sorunumuz değil.
Bir sorunumuz olabilir.
Şimdi daha büyük bir sorunumuz var.
Bu bizim en büyük sorunumuzdu.
Sizin gibi aynı sorunları yaşıyoruz.
Şimdiye kadar herhangi bir sorunumuz olmadı.
- Bizim sorunlarımız onunkine kıyasla hiçbir şey.
- Onunki ile karşılaştırıldığında bizim sorunlarımız önemsiz.
İkimiz de aynı soruna sahibiz.
Artık bu bir ekonomik sorun değil, sorun burada.
Bir dakikalığına bir sorunumuz olduğunu düşündüm.
- Sorun bizim değil.
- Sorun bizimki değil.
O bizim sorunlara ilgisiz görünüyordu, bu yüzden ondan yardım istemeyi durdurduk.