Examples of using "Sűrűn" in a sentence and their turkish translations:
Hindistan kalabalık nüfuslu bir ülkedir.
Burası meskun bir bölgedir.
Sık sık seyahat ederim.
Hâlâ oldukça yoğun kar yağıyor.
Yoğun şekilde iç içe geçmiş ağaçların arasında pek esinti yok.
Tom, Boston'a sık sık gitmediğini söyledi.
Bu burada çok olur.
Trenler ne sıklıkta çalışır?
ve hareketlerini koordine edebilme kabiliyetleri olduğu hipotezini kurdum.