Examples of using "Reménye" in a sentence and their turkish translations:
- Onun umudu var.
- Umudu var.
Tom'un umudu var.
Bu onun tek umuduydu.
Tek umudu diğer erkeklerin yanına sokulmak.
Napolyon'un 'silahlı bir ulus' umudu Müttefiklere direnmek gerçekleşmemişti.
Kararı duyunca umutları altüst olmuştu.