Examples of using "Hím" in a sentence and their turkish translations:
Bir erkek.
Bir erkek.
Bir erkek.
Rakip bir erkek.
Erkek yine geldi.
Kurtuldu. Nihayet.
Bir erkek puma. O da ava çıkmış.
Genç yine hamle yapıyor.
Tom erkek bir sincap gördü.
Bu minik erkeğin etkili bir ses bulması lazım.
Bu... ...son eylemi olacak.
Bu beş erkek gece devriyesine çıkıyor.
Erkek kıvırcık temkinli davranmalı.
kimin en vahşi, erkeğin mi dişinin mi olduğunu görüyoruz.
Tek umudu diğer erkeklerin yanına sokulmak.
Yorgunluktan çatlamak üzere. Ama biliyor ki dişi yakında.
Bu erkek denizaslanı sırf balık yiyerek bu kadar büyümedi.
Yalnız bir erkek bile sürünün çağrısını takip eder.
Bu ufak, erkek tungara kurbağası sadece bir yüksük boyutunda.
Yumuşak tabanları sayesinde altı tonluk bir erkek bile fark edilmeyebilir.
Standartları da çok yüksek. Bu erkeğin çağrısında özel bir şeyler var.
Yavruları üç kilometre uzakta. Büyük erkek de hâlâ bölgede.
Uzun, sıcak bir günün ardından bu erkek jeladanın sürüsünü toplaması gerek.
Yaşlı erkek fazla iri olduğu için geri kalan herkesten daha yavaş.
...minik erkek dişiyi kazanıyor. Gürültülü bir dünyada bazen sessiz kalmak iş görüyor.
Gece yarısı ziyafeti bu genç erkeğin daha dominant orangutanlardan kaçınma yöntemi olabilir.