Examples of using "Reméltem" in a sentence and their turkish translations:
Seninle tanışmayı umuyorum.
Bundan daha fazlasını umuyordum.
Onun iyileşeceğini ümit etmiştim.
Ben Tom'u görmeyi ummuştum.
Bilebileceğini umuyordum.
Bir şey öğrendiğini umuyordum.
Kalkmışsındır diye umuyordum.
Öğle yemeği için burada olmanı bekledim.
Senin soracağını umuyordum.
Bunu yapabileceğini umuyordum.
Bana yardım edebileceğini umuyordum.
Ben gizlice bunun olacağını umuyordum.
Tom'un eve gideceğini umuyordum.
Sandım ki güneş kremleri ve saç düzleştiriciler
Cevabı bileceğini umuyordum.
Bir şey bulacağını umuyordum.
Tom'un orada olmasını beklemiyordum.