Examples of using "Fogod" in a sentence and their turkish translations:
Onu alacaksın.
Onu seveceksin.
Bunu seveceksin.
Tom'u seveceksin.
Onu yapacak mısın?
Onu anlamayacaksın.
Sonunda hapsi boylayacaksın.
Ondan pişman olacaksın.
Bu yanınıza kâr kalmayacak.
Sormayacak mısın?
Üzülürsün!
Onu kullanacak mısın?
Duracaksın.
Hayatta kalacaksın.
Onu yapacaksın.
Onu bulacaksın.
- Buna inanmayacaksın.
- İnanmayacaksın.
- İnanmayacaksınız.
Bunu alacak mısın?
Bunu seveceksin.
Onu tamir edecek misin?
Yapılan iş yanına kâr kalmayacak.
Bunun sayesinde alacaksın.
- Bu işten yakanı kurtaramayacaksın.
- Bu, yanına kâr kalmayacak.
Buna pişman olacaksın.
- Bence onu bulacaksın.
- Bence onu bulacaksınız.
- Bence uygun bulacaksın.
- Bence uygun bulacaksınız.
Bilebileceğini umuyordum.
Kurallara uyacaksın.
Deneyeceğini umuyorum.
Yakında buna alışacaksın.
Farkı göreceksin.
Sen onu içecek misin?
Yaptığın şeyi anlamıyor musun?
Treni kaçıracaksın.
Neden her zaman Tom'un tarafını tutuyorsun?
Onu yapmayacağını biliyorum.
Bu kaplumbağaları nereden yakaladın?
Anlamayacağını biliyordum.
Çıkacağını biliyordum.
Bence onu beğeneceksin.
Duyduğuma inanmayacaksın.
Senin soracağını umuyordum.
Sen üzülme. Buna alışacaksın.
Onu nereye koyacaksın?
Onun hepsini kendin mi yiyeceksin?
Bunu seveceğini biliyorum.
Onu tekrar yapacak mısın?
Hak ettiğin şeyi alacaksın.
Bir gün bundan pişman olacaksın.
Arabayı satın alacak mısınız?
Arabanı bana satar mısın?
- Evinizi ona satar mısınız?
- Evini ona satacak mısın?
Senin anlayacağını düşündüm.
Bunu yaparsan, hayatının sonuna kadar pişman olacaksın.
Ondan hoşlanacağından eminim.
Söylediğim gibi yapacaksın.
Sen daha iyi hissedeceksin.
O arabayı satın alacak mısın?
Ne kadar şanslı olduğunun farkında değilsin.
Bana söyler misin?
Umarım yarın daha iyi hissedersin.
Bu projeyi bitirmeyeceksin.
Bu kararından pişmanlık yaşamayacaksın.
Ona çabucak alışacaksın.
Ona alışacaksın.
Yumurtaları çırpmak için karıştırıcı kullanacak mısın?
Bana nerede çalıştığını gösterecek misin?
- Bunu kullanacak mısınız?
- Bunu kullanacak mısın?
Tom'u partiye davet edecek misin?
Fikrini değiştireceksin.
Acele et, yoksa otobüsü kaçıracaksın.
Yakında kırsalda yaşamaya alışırsın.
Yeni takım elbiseni giyeceğini düşündüm.
Bu sabah ne gördüğümü asla tahmin edemezsin.
Tom'un ne yaptığını fark etmiyor musun?
Bence bu gece çok eğleneceksin.
Bence burada kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz.
Eğitim olmadan, sen her zaman yoksulluk hissedeceksin.
Çocuklara okula kadar eşlik edeceksin.
Kesinlikle sana söylediğim gibi yapacaksın.
Gerçekten o arabayı satın alacak mısın?
Bu sözlerle onu ikna etmeyeceksin.
Sen sonunda ısıya alışacaksın.
Sanırım sonunda buna alışırsın.
Yakında kendi başına yaşamaya alışacaksın.
Çamaşır makinesinde ne bulduğuma inanmayacaksın.
Yakında soğuğa alışacaksın.
Yakında herkesin içinde konuşmaya alışacaksın.
Evimizi bir sonraki caddenin sonunda bulacaksın.
Hiçbir zaman burada yaşamaya alışamayacaksın.
İster evlen ister evlenme öyle ya da böyle pişman olacaksın.
Sürekli oyunlar oynarsan görme yeteneğine zarar vereceksin.
Dümdüz git ve bankayı göreceksin.
Sadece kedini izle ve onu tanıyacaksın.