Examples of using "Lányomat" in a sentence and their turkish translations:
Kızımı biliyorum.
- Kızımı gördün mü?
- Kızımı gördünüz mü?
Tom kızımla nişanlandı.
Kızımı emziriyorum.
Ne cüretle kızımla benim iznim olmadan evlenirsin?
Ona uzun bir ömür dileyerek kızıma Nairu ismini verdim.