Examples of using "Jóízű" in a sentence and their turkish translations:
Lezzetli yemek iştah uyandırır.
19. yüzyılın büyük ticari çeşitliliği hâline geliyor.
Yarın babam benim için lezzetli bir yemek hazırlayacak.
Bu çorbanın tadı iyi.
Bu üzümlerin tadı yok. Onları nereden satın aldın?