Translation of "Mivel" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Mivel" in a sentence and their turkish translations:

Mivel foglalkozol?

- Ne iş yapıyorsun?
- Ne iş yaparsınız?

Mivel kezdjük?

Nereden başlamalıyım?

Mivel zsidó vagyok,

Yahudi bir insan olarak

"Nincs mivel bejárjanak."

“Ulaşım imkânları yok.”

Mivel is kezdjem?

Neyle başlayayım?

Mivel vagyok adósod?

Sana ne borçluyum?

Mivel tartozunk önnek?

Size ne kadar borcumuz var?

Antal mivel foglalkozik?

Tony ne iş yapar?

Mivel vádoltok engem?

Beni neyle suçluyorsun.

Hogy mivel foglalkozol?

Neyle meşgulsün?

Mivel tartozom nekik?

Onlara ne borçluyum?

Nincs, mivel írjak.

Yazacak bir şeyim yok.

mivel előítélet-pszichológus vagyok.

sanırım bu soru benim.

Mivel ez online számla,

Hesap çevrimiçi olduğu için

Mivel meg van fagyasztva,

Donmuş olduğu için

Mivel foglalkozik a nagynénéd?

Teyzen ne iş yapar?

- Mit csinál?
- Mivel foglalkozik?

- O ne iş yapar?
- Ne işle uğraşıyor?

Mivel eteted a kutyádat?

Köpeğine ne verdin?

Taxival mentem, mivel esett.

Yağmur yağdığı için bir taksi çevirdim.

Mivel ajándékoztad meg őt?

Sen ona ne hediye aldın?

Mivel beteg, nem jöhet.

O, hasta olduğu için, gelemiyor.

mivel nem tudjuk mérni őket.

çünkü onları ölçemezsiniz.

Nem mondhatnánk el, mivel foglalkozunk.

katılımcıların mesleklerini söylemelerinin yasak olması kuralı mesela.

mivel igen jóízű fajta volt.

19. yüzyılın büyük ticari çeşitliliği hâline geliyor.

mivel erősen megromlott a látása.

tam olarak göremiyordu.

De ezt mivel éri el?

Peki bunu nasıl yapıyor?

Mivel életünk egyharmadát munkában töltjük,

Yaşamımızın üçte birini işte geçirdiğimize göre,

Mivel az adománygyűjtés nagyon nehéz,

Para toplamak çok zor olduğu için...

Nem mentem el, mivel esett.

Yağmur yağdığı için gitmedim.

Mivel keresi Tomi a pénzét?

Tom nasıl para kazanıyor?

Mivel ütöd el az idődet?

En sevdiğiniz hobiniz nedir?

mivel országosan meghatározza az adatgyűjtés szerkezetét:

bir ülkedeki bütün veri topluluğu yapısını;

mivel ők a legközelebbi élő rokonaik,

yani timsahları mercek altına aldık;

mivel már senki sem jár autóval,

çünkü artık kimse araba sürmüyor --

Ez becsapós kérdés. Mivel nincsenek csatornák.

Hileli bir soru. Kanalizasyon yok ki.

mivel a szennyvíz befolyik egy csatornába,

atıklar bir tünele aktarılıyor

És mivel a világnak hamar vége –

Dünyanın sonu da yakında geleceği için --

Mivel az időjárás világszerte egyre kiszámíthatatlanabb,

Dünya'daki iklim şartları gittikçe daha düzensiz bir hâl aldıkça

Nem tudom, hogy mivel nyissam ki.

Onu ne ile açacağımı bilmiyorum.

Megpróbálta megtudni, hogy mivel áll szemben.

O, onun neye karşı olduğunu bulmaya çalıştı.

Mivel szolgáltam rá erre a viselkedésre?

Ne tür bir tedavi görebilirim?

Mivel esett az eső, otthon maradtam.

Yağmur yağdığı için evde kaldım.

Tomit letartóztatták, mivel egy bűnügyben gyanúsított.

Tom bir cinayet davasında bir şüpheli olarak tutuklandı.

- Mit csinál Tamás?
- Tamás mivel foglalkozik?

Tom ne iş yapar?

mivel ez a szín bizonyult nyugtató hatásúnak.

çoğu insanı pembe olanı seçeceğini tahmin ettim.

Hogy egy személy mivel társít egy színt,

Kişinin bir rengi neyle ilişilendirdiği,

Mivel senki sem figyelmeztetett a reintegráció kihívásaira,

Kimse beni yeniden girişin zorlukları hakkında uyarmadığı için

Mivel a legjobb forgatókönyv egy megelőzésorientált számára

Kaçınmacı odak için en iyi durum senaryosu

- Mi a foglalkozása?
- Mivel foglalkozik?
- Mit dolgozik?

- O ne yapıyor?
- Ne yapıyor?
- Ne iş yapıyor?

Mivel egy taxi sem volt, kutyagolnom kellett.

Taksi olmadığı için, yürümek zorunda kaldım.

Mivel nagyon szimpatikus nekem, szeretek vele dolgozni.

O gerçekten şirin ve bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum

Mivel lejött Tomi, egyből abbahagytuk a csókolózást.

Tom aşağıya geldi, bu yüzden hemen öpüşmeyi bıraktık.

Elmosom az edényeket, mivel te meg főztél.

Madem yemeği sen yaptın, bulaşığı da ben yıkayacağım.

Mivel lehetne megmagyarázni ezen természeti képződmények létrejöttét?

İnsan doğanın bu yapılarının oluşumunu nasıl açıklayabilirdi?

Nos, mivel ütjük el ma az időt?

Pekala, bugün eğlence için ne yapalım.

- Ezt hogyan magyarázod meg?
- Ezt mivel magyarázod?

Onun hesabını nasıl verirsin?

Mivel teljesen egyedül voltam, magányosnak éreztem magam.

Kendi başıma olduğum için kendimi biraz yalnız hissettim.

NB: Igen, gondoljuk csak el, mivel járhatott volna,

NB: Evet ve diyelim ki bir öğleden sonra

mivel az előző kormány minden állami megtakarítást felélt.

çünkü önceki hükûmet gerçekten hazineyi boşaltmıştı.

Mivel valószínűtlen volt, hogy valaha is jobban legyek,

İyileşmem pek mümkün olmadığından

Megkérdezte, mivel ütöttem el azt a rengeteg időt,

Bana hastane odasında onca zamanı geçirmek için

mivel azt harsogtuk, hogy az a generáció valóságos.

çünkü biz sesli bir şekilde jenerasyonlar gerçektir dedik.

Mivel fizikus vagyok, nem lehetünk meg ábra nélkül.

Fizikçi olduğuma göre bir grafik olmalı, değil mi?

Mivel angolul íródott, nem jelent gondot nekem elolvasni.

İngilizce yazıldığı için bu kitabı okumam kolay.

Mivel Mac egy új Mustangot szeretne venni, spórol.

Mac yeni bir Mustang almak istediği için para biriktiriyor.

Mivel vasárnap volt, a park tele volt emberekkel.

Pazar olduğundan park kalabalıktı.

- Nincs semmim, amire büszke lehetnék.
- Nincs mivel dicsekednem.

Hakkında gururlanacağım hiçbir şeyim yok.

- Hogy iszod a kávét?
- Mivel iszod a kávét?

Kahveyi nasıl içiyorsun?

Tom nem tud iskolába menni, mivel kórházban van.

Tom hastanede olduğu için okula gelemedi.

Mivel pajtám porig égett, már látom a holdat.

Benim ahır yanıp kül olduktan sonra şimdi ayı görebiliyorum.

Tatoeba: mivel egy nyelv több, mint szavainak összege.

Tatoeba: Çünkü bir dil sözcüklerinin toplamından daha fazladır.

- Miből éltek?
- Miből él ön?
- Ön mivel foglalkozik?

- Geçimini nasıl sağlarsın?
- Geçinmek için ne yaparsın?

Mivel Mari részeg volt, Tom elvette a kocsikulcsait.

Tom, Mary'nin araba anahtarlarını aldı çünkü sarhoştu.

Mivel nem volt időnk kaját csinálni, tonhalkonzervet ettünk.

Yemek yapmaya vakit kalmadığından ton balığı konservesi yedik.

mivel az infrastruktúra nem tartott lépést a népesség növekedésével:

altyapı nüfus artışına ayak uyduramadığı için

mivel oly sok helyen mi vagyunk a nélkülözhetetlen munkaerő,

çünkü bizler birçok yerde gerekli işçilerdik

mivel városok nem nőnek ki egyik napról a másikra.

çünkü şehirler yabani ot gibi bir gecede çiçek açmıyor.

Mivel a cél általában egyértelmű, azonnal a formaságokra figyelünk.

Amacın zaten çok belirli olduğu düşünülüp doğrudan formata geçiliyor.

Mindenki elhiszi a történetét, mivel nincs bizonyíték az ellenkezőjére.

Aksine kanıt olmadığı için herkes onun hikayesine inanıyor.

Mivel Mario hazudott nekem, többet nem állok vele szóba.

Mario bana yalan söylediğinden beri artık onunla konuşmuyorum.

Mivel a szülei japánok, Mari otthon általában japánul beszél.

Onun ebeveynleri Japon olduğu için Mary evde genellikle Japonca konuşur.

Mivel a szülei franciák, Tom otthon általában franciául beszél.

Onun ebeveynleri Fransız olduğu için, Tom genellikle evde Fransızca konuşur.

Mivel túl hideg volt, Tom lemondott a reggeli úszásról.

Tom çok soğuk olduğu için sabah yüzmesinden vazgeçmek zorunda kaldı.

Mivel félt a sötétben, az édesanyjához futott, és belecsimpaszkodott.

Karanlıktan korktuğu için annesinin yanına koşarak gitti ve ona sarıldı.

És mivel az emberiség több mint fele él e térségben,

İnsanlığın yarısından fazlası bu alanda yaşıyor,

és mivel azt tanították, hogy a nőies a férfias ellentéte,

ve bize kadınsılığın, erkeksiliğin zıttı olduğu öğretildiği için

Mivel a Mercator vetület megőrzi az alakot és a szögeket,

Google'a göre bunun nedeni, Mercator'un şekil ve açıları korumadaki yeteneği,

Mivel már elhordtam a régi kabátomat, vennem kell egy újat.

Eski ceketimi yıprattığım için yeni bir tane almam gerekiyor.

Mivel légy volt a kávémban, nem kellett kifizetnem a számlát.

Kahvemde bir sinek olduğu için, faturayı ödemek zorunda değildim.

Tom nem tudott részt venni a megbeszélésen, mivel beteg volt.

Tom hasta olduğu için toplantıya katılamadı.

- Mi leszel, ha nagy leszel?
- Mivel szeretnél foglalkozni felnőtt korodban?

Büyüdüğün zaman ne yapacaksın?

- Mit csinál?
- Ő mit csinál?
- Mit művel ő?
- Mivel foglalatoskodik?

O ne yapıyor?

Mivel új dolog nekem, hogy nő vagyok, megkérdeztem egy barátnőmet, Jent:

Bu cinsiyetin acemisi olduğumdan arkadaşım Jen'e

Mivel nem volt saját gyerekük, úgy döntöttek, örökbe fogadnak egy kislányt.

Onların kendi çocukları olmadığı için küçük bir kızı evlat edinmeye karar verdiler.

Mivel ma nem érzi jól magát, nem tud bejönni az irodába.

O bugün iyi hissetmediği için, ofise gelemez.

Tomi dühös lesz, mivel nem maradtunk a szobánkban, ahogy ő mondta.

Tom, bize söyledikleri gibi odalarımızda kalmadığımız için sinirlenecek.

- Taxival mentem, mert esett.
- Mivel esett az eső, fogtam egy taxit.

Yağmur yağdığı için bir taksiye bindim.

Mivel még melegebb lett, Tom egy újabb réteg ruhát vett le.

Hava daha da ısındığı için Tom bir kat elbise daha çıkardı.

Tehát mivel biztos vagyok benne, már mind tudjátok, hogy mi nem éneklünk.

Emin olduğum kadarıyla şarkı söylemediğimizin farkındasınızdır.

mivel a hippokampusz nem tárolja el, hogy mi, hol és hogy történt.

çünkü hipokampüs nesne, konum ve zaman bilgisini depolamıyor.