Examples of using "Börtönben" in a sentence and their turkish translations:
O sonunda hapishaneyi boyladı.
Ben hapishanedeyim.
Pepe ile ben hapisteyken
Sonunda hapsi boylayacaksın.
Tom hapiste.
Tom cezaevinde.
Şimdi hapisteyim.
O hapiste olmalı.
O, hapishaneyi boylayacak.
O cinayet için hapiste on yıl geçirdi.
ilk o zaman anladım.
- Hapishaneyi boylamak istemiyorum.
- Hapse düşmek istemiyorum.
- Hapishanedeyim.
- Cezaevindeyim.
Tom o zamanlar hapisteydi.
Tom'un babası hapishanededir.
Tom neden hapishanede zaman geçirdi?
Hiç hapse girmedim.
- Tom şimdi hapiste.
- Tom artık hapiste.
- Tom şu anda hapiste.
Tom cezaevinde üç yıl geçirdi.
Tom hapiste kendini astı.
Hapiste pek çok masum erkek vardır.
Tom hapishanede intihar etti.
Tom hapiste otuz gün geçirdi.
- Tom Tanrı'yı hapiste buldu.
- Tom hapishanede Tanrı'yı keşfetti.
- Tom, Tanrı'yı hapishanede buldu.
Maryland hapishanesindeki salgının patlak vermesiyle uğraşırken
Dahası, eğer kefaletle hapiste tutuluyorsanız
Hapishanede Nazi Soykırımı hakkında bir film gösterildi.
Mary cezaevindeki kocasını ziyaret etti.
Tom beni hiç hapishanede ziyarete gelmedi.
Hiçbir zaman insanları hapiste tutmak için tasarlanmadı.
Hayatının geri kalan kısmını hapishanede geçirmeyi gerçekten istiyor musun?
Tom'un cezaevinde bir teyzesi var.
Ölene kadar cezaevinde kalmanı umuyorum.
Tom ceza evinde uzun yıllar geçirdi.
hapishanede olmanın ne demek olduğunu biraz konuşalım.
Diğer etki de hapiste geçirdiğimiz yıllardı.
Tom hayatının geri kalanını hapishanede geçirecek.
Onlar hapishanede tanıştılar.
Bu bana hapiste de yardımcı oldu çünkü hayal gücün boş durmuyor.
Tom işlemediği bir suç için hapiste otuz yıl geçirdi.
Ne kadar süredir hapisteydin?
Sami ömrünün geri kalanını hapiste geçirecek.