Examples of using "ültek" in a sentence and their turkish translations:
Onlar yan yana oturdular.
Öğrenciler bir daire içinde oturdular.
Yanıma oturduklarında
Masanın etrafına oturup iskambil oynadılar.
Bir oğlan ve bir kız çitin üzerinde oturuyor.
Konser salonunun ön sırasında oturdular ve orkestrayı açıkça duydular.
Odaya geldiğimde Tom ve Mary kanepede birlikte oturuyorlardı.
John kapıyı çaldığında Tom ve Mary akşam yemeği için oturmak üzerelerdi.