Examples of using "Körül" in a sentence and their turkish translations:
Çevrenize bir bakın.
Etrafına bak.
O yaklaşık otuzdur.
O öğle civarında gelecek.
- O yaklaşık olarak 40 yaşında.
- O aşağı yukarı 40 yaşında.
- O takriben 40 yaşında.
etrafı insanlarla çevrilmişti.
- Biz gölün etrafında yürüdük.
- Gölün bütün çevresini gezdik.
- Ben yaklaşık altıda kalktım.
- Yaklaşık saat altıda uyandım.
Yaklaşık elli dolar ödedim.
Onlar kamp ateşi etrafında toplandılar.
Ben düzenliyim.
- Beş gibi kalktım.
- Yaklaşık olarak saat beşte kalktım.
Beni saat yedi sularında uyandır.
Gezegenler güneşin etrafında döner.
Dünya, Güneş'in etrafında döner.
Ben büyürken etrafımızda her yerdeydi.
ABD'ye baktığımızda,
Etrafımızdaki açık alanda çok şey var
Tom nihayet öğle yemeği sırasında buraya geldi.
Tom gölün etrafında yürüdü.
O, park civarında koşuyor olabilir.
- Eve saat 2.30 civarında geldim.
- Eve saat 2.30 civarında vardım.
Kazayla ilgili tuhaf bir şey vardı.
Burada, şehircilik esnek bir durumdur.
''Goldilocks'' gezegeninin çevresinde ''Goldilocks'' uydusu,
Proxima Centauri çevresindeki gezegen,
Her gece, bölgelerinde devriye geziyorlar.
yaklaşık %39 yoksulluk oranı vardı.
Masanın etrafına oturup iskambil oynadılar.
Bina dikenli tel çitle çevrilmiş.
Ay Dünya'nın etrafında döner.
Çoğu kalelerin onları çevreleyen bir hendeği vardır.
Birçok uydular Satürn'ün etrafında dönmektedir.
Şehrin etrafından bir nehir geçiyordu.
Parktaki çeşmenin etrafında koştuk.
Tom saat 2.30 civarında eve vardı.
Tom 2.30 civarında geldi.
Tom yaklaşık 2.30'da eve vardı.
Dünya güneşin etrafında döner.
Köpek bir ağacın etrafında koştu.
Ama, 40'lı yaşlarda, neredeyse yolun yarısında,
Yüksek Arktik'teki Svalbard Adaları'nda...
Bu sözcüğü anlamıyorum. Onu açıklayabilir misin?
Lesotho tamamen Güney Afrika ile çevrilidir.
Koyun gözlerinin etrafında siyah halkaları olan beyaz bir koyun.
Tom saat 8 civarında ofisine gelir.
O nereye giderse etrafında mutluluk yayar.
Tom 6:30 civarında işe gitti.
13.00 civarı, Napolyon toplu bir saldırı emri verdi
Dünya'nın güneş'in etrafında döndüğünü öğrendik.
RH: Evet o zaman oldukça heyecan vericiydi 2007 falandı.
Sabah saat 10.00 civarında bacağından kabukla vuruldu parça.
11 saat içinde, 7.30 gibi San Francisco'ya varacağız.
İki sincap büyük bir ağacın gövdesinin etrafında birbirini kovaladı.
Bu odada garip bir atmosfer ziyaretçiyi çevreliyor.
Çöpteyken bir ses işittim,
Bu gezegenlerin yörüngeleri arasında pek çok basit oran var.
Ateş etrafında oynamak tehlikelidir.
Meydanda bir kalabalık, sokak şarkıcılarını çevreleyip dinledi.
- Tom yaklaşık 2.30'da göründü.
- Tom 2.30 civarı geliverdi.
Noel'e yakın uçuşlar çabuk dolduğu için rezervasyonlarınızı erken yapın.
Evin etrafında yapılması gereken bazı işler her zaman vardır.
Adalar üzerindeki anlaşmazlık nedeniyle, Çin'deki birçok Japon işletmelerine saldırı yapıldı.
Gezegenimiz çevresinde yörüngedeki uydular tüm dünyadaki küçük alıcı birimlerine,
- Güneş - aslında tüm güneş sistemimiz - Samanyolu Galaksisinin merkezinde döner.
- Güneş, daha doğrusu tüm Güneş sistemi, Samanyolu galaksisinin merkezi etrafında dönmektedir.
Tom, Mary ve John masanın etrafında oturuyor.
Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.