Examples of using "érzelmi" in a sentence and their turkish translations:
Saldırganların dahi duyguları karışık.
- Tom'un birkaç duygusal problemi var.
- Tom'un bazı duygusal sorunları var.
Kalbimi kırdın.
Şunu öğrendim ki duygusal stres
amigdala ele geçirmesi ve duygusal ele geçirme.
daha iyi bir duygusal çevikliğe ihtiyacımız var.
duygusal çevikliği nasıl başarırız?
Duygusal olmayalım.
Tom'un ciddi duygusal sorunları vardı.
Aylarca belirli duygusal ipuçlarına odaklandı.
Mahmurluğun en kötü türü duygusal mahmurluktur.
Duygusallaşmak istememiştim.
kalp, duygusal hayatlarımızın bir sembolü oldu.
duygusal kalbin yolu, şaşırtıcı ve gizemli şekillerde
Kediler sahiplerininkine paralel duygusal alışkanlıklar gösterir.
Duygusal kalbin sembolizmi bugün hâlâ yerini koruyor.
İki hafta sonra duygusal durumu normale döndü
Amerikan Kalp Derneği hâlâ duygusal stresi