Examples of using "éreztem" in a sentence and their turkish translations:
Onu hissettim.
Ben ihanete uğramış hissettim.
Kendimi aptal hissettim.
Ben güçsüz hissettim.
Ben bir şey hissetmedim.
Kendimi kötü hissettim.
Sonradan kötü hissettim.
ve büyük bir tatmin duygusu yaşıyordum.
Kendimi yenilmez hissetmiştim.
İnanılmaz vakit geçirdim.
Çok savunmasız hissediyordum.
Dışlanmış hissettim.
Ben tam olarak aynı duyguya sahiptim.
Kendimi sorumlu hissettim.
Kendimi aptal gibi hissettim.
Çıplak kaldım.
Ben iyi vakit geçirdim.
Ben korkunç hissettim.
Ben güçlü hissettim.
Ben güvenli hissediyordum.
Bu beni harika hissettirdi.
Kendimi yalnız hissettim.
- Üzgün hissettim.
- Ben üzgün hissettim.
Tehdit edilmiş hissettim.
Kötü hissettim.
Ben seçeneğim olmadığını hissettim.
Beni kapsadığını hissetmedim.
Süzülüyormuş gibi hissediyordum;
saklanıyor gibi hissettim.
Ben çok daha rahat hissettim.
Ben çok mutlu hissettim.
- Bana bir ömür gibi gelmişti.
- Bir ömür gibi gelmişti.
Davetsiz bir misafirmişim gibi hissettim.
Ben çok eğlendim.
Çok çaresiz hissettim.
Ben onun sesinde korku duydum.
Oldukça yalnız hissettim.
Daha güvenli hissettim.
Ben asla onun gerekli olduğunu sezmedim.
Oldukça yalnız hissettim.
Boston'da iyi bir vakit geçirdim.
Bana tanı koyulduğundan beri beni bir arada tutan
Çoucukluğum süresince gayet Arjantinli hissediyordum
içimi yiyip bitiren bu ikiyüzlülüğü daha çok hissettim.
İnsanın karnına vuran o berbat hissi yaşadım.
Dün gece harika bir zaman geçirdim.
Ben üşüdüm.
Burada harika vakit geçirdim.
- Midemde şiddetli bir ağrı hissettim.
- Karnıma şiddetli bir ağrı girdi.
- Müdahale etmem gerektiğini hissettim.
- Karışmak zorunda olduğumu hissettim.
Bana, elektrik tüketimimin benim kontrolümde olduğu duygusunu veriyor.
Bunların hepsi bir insan olarak beni rahatsız etti.
Bu yüzden, daha fazla yardım için bir şey yapmaya mecburdum.
Bunu gerçekten hissedebiliyordum. O büyük yaratığı.
Gerçeği söylemek gerekirse, kendimi yalnız hissettim.
Bugün dün hissettiğimden daha kötü hissediyorum.
- Hayatımda hiç daha iyi hissetmedim.
- Hayatımda daha iyi hissetmedim.
Gözlerimin dolduğunu hissettim.
Bu gece çok eğlendim.
O, yorgun hissetti.
İçimde burada olacağına dair bir his vardı.
Bir milyon göz bana bakıyormuş gibi hissettim.
kendimi yalnız hissettiğimde bana yoldaşlık ettiğin için
O anda, doğru karar gibiydi.
Ailemdeki herkes içinde, en çok büyükanneme yakın hissettim.
Sanki onların hayatın diğer tarafına gittiğini hissettim.
Dalış kıyafeti giymemem gerektiğini içgüdüsel olarak biliyordum.
Ben bütün gece üşüdüm ve huzursuz hissettim.
Dün akşam partide hoşça vakit geçirdim.
Kalbimin hızlandığını hissettim.
Bu sabah uyandığımda, kendimi biraz rahatsız hissettim.
Nasıl hissettiğimi Tom'a söylemeliydim.
Gerçekten orada hiç rahat hissetmedim.
İyi hissetmiyordum fakat işe gittim.
Kendi başıma olduğum için kendimi biraz yalnız hissettim.
hayatımın diğer alanlarını kontrolüm dışında görüyordum.
Ama gerçekte, iyi olmaktan hiç bu kadar uzak olmamıştım.
Hatta kendimi delirmiş gibi hissettim.
Ayrıca daha iyi olmadan daha kötüye gidebileceğim dönemler oldu.
Bunu an be an hissedebiliyordum.
Canım kaçmak istedi.
Ben sensiz kaybolmuş hissettim.
Sizin şirketten hoşlandım.
Tehlike hissettim.
Ama burada, yaşayanların arasında, bir sahtekar gibi hissettim,
Eve dönüp olabildiğince çok bilimsel makale okumak çok faydalı.
Spor salonundaki ilk antrenmanımdan sonra vücudum öyle ağrıdı ki, kendimi felçli gibi hissettim.
Korku hissettim.
Bense dışında olduğumu hissettim. Ve o dünyanın içinde olmak için derin bir özlem duydum.
Oldukça şaşırdım.
Bu inanılmaz zorluğu aşmıştı. Ve ben de hayatımda yaşadığım zorlukları aştığımı hissettim.