Examples of using "Wahlen" in a sentence and their turkish translations:
Yakında seçim olacağını söylüyorlar.
O muhtemelen önümüzdeki seçimleri kazanacak.
O, giysiler alırken dikkatli seçimler yapar.
Seçimlerde kolaylıkla çoğulcuların yemi oluyorlar.
Batı, Ruanda'daki seçimleri şüpheyle izliyor.
O, son seçimde Senato'ya seçildi.
Yaklaşan seçimin sonucu, şimdiye kadar tahmin edilmesi en zoru olacak.
erken seçimin habercisi mi? Yoksa global bir oyun mu?
Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.