Examples of using "Vermuten" in a sentence and their turkish translations:
Orada ne olduğuna gelince sadece tahmin edebiliriz.
Doktorlar sigara içilmesinin kanserle çok ilgisi olduğundan şüpheleniyorlar.
Fizik öğretmenim kalıbının adamı değilmiş.
"Bu vebaya neyin neden olduğunu bilen biri var mı?" "Paris Üniversitesi bilim adamlarının bu kötülüğün kaynağının özellikle Jüpiter, Satürn ve Mars olumsuz takımyıldızı olduğuna inanıyorlar."