Examples of using "Unvermeidbar" in a sentence and their turkish translations:
O, kaçınılmaz bir şeydir.
O kaçınılmazdır.
Onların karşılaşmaları kaçınılmazdı.
Olan şey kaçınılmazdı.
bunun kaçınılmaz ve değiştirilmesi imkansız
İleri gitmek kaçınılmaz.
Bir gün Fransa'ya gitmem kaçınılmaz, sadece ne zaman olduğunu bilmiyorum.