Examples of using "Unterschätzen" in a sentence and their turkish translations:
Beni hafife almayın.
İyi bir meslektaşı küçük görmemelisin.
Tom'u hafife alma.
Kendinizi küçümsemeyin.
Kendi yeteneğini küçümseme eğiliminde.
İnsanlar gelecekteki ihtiyaçlarını hafife alma eğilimindedir.
Onun kararlılığını hafife almayın.
- Rakibini küçümseme.
- Rakibini hafife alma.
Gücümü küçümseme.
Beni küçümsüyorsun.
Tedbirden vazgeçmeden, korkmadan ama hafife de almadan
Bizi küçümseme.
Soult'un Wellington'un ordusunu küçümsememe uyarısı Napolyon tarafından reddedildi: "
- O adam hafife alınmaması gereken biri.
- Hesaba katılması gereken bir adam o.
- Dikkat edilesi biri o adam.
Sanırım Tom'u küçümsüyorsun.