Examples of using "Undenkbar" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un başarılı olacağı imkansız görünüyordu.
Giysi giyerek bir saunaya girme düşüncesi düşünülemezdir.
Bu olacak şey değil ama onun gibi yaşar, kim beni soyacak diye dertlenirdim.