Examples of using "Teilnehmen" in a sentence and their turkish translations:
Katılacağım.
Tom katılacak.
Katılmak istiyorum.
Yetişkinlerin katılması bekliyoruz.
Herkes katılmaya yetkilidir.
Toplantıya katılacak mısın?
Toplantıya katılamam.
Törene katılmak istemiyorum.
yayına katılan öğrenciler
Törene katılacak mısın?
Tom'un katılacağı bir toplantısı var.
Sonraki toplantıya katılacağım.
Partiye gitmeli miyim?
Bir sonraki yarışa katılacak mısınız?
O, yarışmaya katılmak istiyor.
Görüşmede olacağım.
Toplantıya katılacağım.
Yaz kampına katılmak istiyorum.
Katılmak istiyorum.
Peter'ın toplantıya katılmasına gerek yoktur.
Nancy'nin toplantıya katılması zorunludur.
Ben de bacchanalia'ya katılmak istiyorum!
Toplantıya katılamadım.
Ben partiye katılmayacağım.
Bu riskli deneye katılmak ister misin?
O toplantıya katılmamıza gerek yok.
Tom'un toplantıya katılması gerekmez.
Onlar Olimpiyat Oyunları'na katılmak istiyorlar.
Açılış töreninde olmayacağım.
Toplantıya katılamam.
Şirketimiz o araştırma projesinde yer almak istiyor.
Bugünkü toplantıya katılmalıydın.
Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
Nerede? Ben de bu kursa katılmak isterim.
- O, hastalıktan dolayı okula katılamadı.
- O, hasta olduğu için okula gidemiyor.
- O, hastalığı yüzünden okula gidemiyor.
Hastalık yüzünden toplantıya katılamadım.
Hoşlansak da hoşlanmasak da o toplantıya katılmak zorundayız.
Pazartesi günü toplantıda olmam gerekiyor mu?
Bu yüzden, bu toplantıya sizin de katılmanızı istiyorum.
Maratona katılacağız.
- Korkarım ki bu gece toplantıya katılamayacağım.
- Bu geceki toplantıya katılamayacağım.
- Korkarım ki bu geceki toplantıda yer alamayacağım.
Partiye katılmak istedim fakat yapamadım.
o numarayla isteyen herkes o toplantıya katılabiliyor
Hasta olduğu için toplantıya katılamadı.
Tom hasta olduğu için toplantıya katılamadı.
O hasta olduğu için o partiye katılamadı.
Kötü hava, Tom'un oyuna girmesini engelledi.
Bu öğleden sonra katılmak zorunda olduğum önemli bir toplantım var.
Tom bugünkü toplantıya hepimizin katılması gerektiğini kesinlikle anlıyor.
Pazartesi günkü toplantıya katılmak zorunda kalmayabiliriz.
Sadece Esperantist'ler değil fakat aynı zamanda Esperanto destekçileri de kongreye katılabilirler.
Susie iyi hissetmediği için oyuna katılamadı.
Anne, partiye katılamayacak kadar hasta mısın?
Tom'un bana bütün söylediği onun toplantıda olmayacağıydı.
Yarınki toplantıya katılabilip katılamayacağımı bilmiyorum.
İngilizce konuşma yarışmasına katılacak mısın?
toplantı numarasını bilen bir kişi derse katılıp pornografik içerik veya virüs yazabiliyormuş
Pazartesi günü toplantıda olmam gerekiyor mu?
Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı.
Yarınki toplantıya katılmanı isterim.