Examples of using "Komplett" in a sentence and their turkish translations:
- Her şey tam.
- Hepsi tam.
- Mary'nin ailesi tamamen çıldırdı.
- Mary'nin ailesi tamamen kontrolünü kaybetti.
Baksanıza, resmen paramparça olmuş.
Tamamen mantıksız.
Her şey satıldı.
O tamamen gözle görülebilir.
Tom tamamen yanılıyor.
Kurnazlığıyla köpek balığını tamamıyla alt etmiş oldu.
Senin tahminin tamamen yanlış.
Davranışınız tamamen yasaldır.
- Oda tamamen döşenmiştir.
- Oda tamamen mobilyalıdır.
Baş ağrım tamamen geçti.
Biz tamamen yeni bir yöntem deniyoruz.
- Benim görüşüm sizinkinden tamamen farklı.
- Benim görüşüm seninkinden tamamen farklı.
Ben sözlüğü başından sonuna kadar okudum.
Evimiz tamamen yeniden inşa edildi.
ve tamamen insanlık tarihini yeniden yazdırıyor
Birlikte kulanım, sizi tamamen korumaz,
Komşum evini tamamen yeniledi.
Gerçekten züğürtüm.
- İngiliz futbolu hayranları bazen çığırından çıkarlar.
- İngiliz futbolu hayranları bazen kontrolden çıkarlar.
Ben 3 ay önce sigarayı tamamen bıraktım.
Tamamen unuttum.
Ama gece kuvvetli bir rüzgâr çıkarsa üzeri tamamen örtülebilir.
Bunu tümden çözmemiz gerekiyor, yalnızca en aşırı olanlarını değil.
Sorun tamamen aklımdan çıkmış.
- O tamamen yanlış.
- Bu tamamen yanlış.
Bu yüzden kendinizi ve çevrenizdekileri Covid-19'dan korurken amaç riski tamamen elimine etmek değil
Ben onun adını tamamen unuttum.