Examples of using "Segel" in a sentence and their turkish translations:
Yelkenleri aç.
Gondolların yelkenleri yok.
Örtüler rüzgarda dalgalanıyordu.
Karşıdan esen rüzgar yelkenliye karşı patladı.
Şansı yakalamak için bir yelken yaparak başlayın.
Gemi yarın 15:00'te Hong Kong'a yelken açacak.
Gemi öğleyin hareket edecektir.
Karamsar rüzgardan dolayı şikayet eder, iyimser rüzgarın dönmesini ümit eder, gerçekçi ise yelkenlerini fora eder.