Examples of using "Ruhm" in a sentence and their turkish translations:
O, şöhrete susamıştır.
Şöhret peşinde koşmayın.
Bazı insanlar şöhretin peşinden gider.
Böylece dünyanın şanı geçer.
- Tüm başarıyı üstüme alamam.
- Tek başıma yaptım diyemem.
- Her şeyi ben yapmadım.
Başarılı konser turu bir şarkıcı olarak onun ününü kurdu.
Zenginlik ve şöhret umurumda değil.
Şöhret her zaman başarı getirmez.
Her şeyden önce, şöhret doğru zamanda ölmek demektir.
O ün veya servet düşünmeden kendini resme adadı.
Şöhret bir isim etrafında toplanan tüm yanlış anlamaların toplamıdır.
Bütün işi tırtıl yapar ama, şöhreti kelebek kazanır.
Ama daha fazla şöhret ve zenginlik arayışıyla İngiltere'ye gittiğinde