Translation of "Plane" in Turkish

Ich plane, ein Flötensolo zu spielen.

Ben bir flüt solo çalmayı düşünüyorum.

Er hielt am ursprünglichen Plane fest.

O, orijinal plana bağlı kaldı.

Hast du zufällig eine Plane dabei?

Battaniye getirmiş miydin?

Morgen hab ich frei und plane auszuschlafen.

Yarın benim izin günüm ve evde uyumayı planlıyorum.

Es war töricht von ihm, dem Plane zuzustimmen.

Planı kabul etmek aptalcaydı.

Ich plane, alte Burgen in Schottland zu besichtigen.

Planım İskoçya'daki eski kaleleri ziyaret etmektir.

Ich plane, im Sommer aufs Land zu fahren.

Yazın köye gitmeyi düşünüyorum.

Ich plane, in der nächsten Woche nach Europa abzureisen.

Gelecek hafta Avrupa'ya hareket etmeyi planlıyorum.

„Ich plane, Tom beim Stehlen einiger Autos zu helfen.“ „Das wäre unklug.“

"Tom'un birkaç araba çalmasına yardımcı olmayı planlıyorum." "Bu akılsızca olur."

Ich möchte einen guten Sitzplatz haben, deswegen plane ich früh zu kommen.

İyi bir koltuk almak istiyorum bu yüzden erken gelmeyi planlıyorum.

- Ich plane, im Sommer nach Europa zu reisen.
- Ich habe vor, im Sommer nach Europa zu gehen.
- Mein Plan für den Sommer besteht darin, nach Europa zu reisen.

Yaz için planım Avrupa'ya gitmektir.