Examples of using "Nebel" in a sentence and their turkish translations:
Biz siste kaybolduk.
Sis yoğunlaşıyor.
Sabahleyin genellikle sis vardır.
Sisten başka bir şey göremedik.
Sisten başka bir şey göremedim.
Kenti yoğun bir sis kapladı.
Sis kalktı.
Göl üzerinde sis var.
- Sis temizleniyor.
- Sis dağılıyor.
Kalın bir sis kırları kapladı.
Londra'da yoğun bir sisimiz vardı.
Sisin yakında kalkacağını umuyorum.
- Sis uçakların kalkışını engelledi.
- Sis uçakların havalanmasına mâni oldu.
- Sis dağılmaya başladı.
- Sis kalkmaya başladı.
Bu siste yol işaretlerini göremiyorum.
Çok geçmeden önce, hayalet yoğun siste kayboldu.
Bugün sis bezelye çorbası kadar kalındı.
Aniden sisin içinden bir gemi çıktı.
Tom uzaklaştı ve çok geçmeden siste kayboldu.
Sis saat on civarında kaybolmaya başladı.
Hava sisli.
Sis onun çok uzağı görmesini engelledi.
Sis çok yoğundu, her şeyi zorlukla görebildik.
Bu siste diğer gemiyi bile göremiyorum.
Ağır sis ve yağmur, doğa yürüyüşçülerini aramayı engelledi.
Bu siste birbirimizi kaybetmemeye çalışalım.
Sis o kadar yoğundu ki neredeyse hiçbir şey görülemiyordu.
Sis o kadar yoğundu ki neredeyse hiçbir şey görünmüyordu.
Tom ve Mary sisin yağışını izlerken el ele tutuştular.
Sis o kadar yoğundu ki bir inç önümü bile göremiyordum.
Sadece sis kalktığında bir uçurumun kenarında uyuduğumuzu fark ettik.