Examples of using "Mäuse" in a sentence and their turkish translations:
Kediler fareleri yakalar.
Farelerden nefret ederim.
Modern kediler fare yemezler.
Bir fare çekingen bir yaratıktır.
Fareler peynirden hoşlanırlar.
Fareler sıçanlardan farklıdır.
Ben fareleri öldürdüm.
Fareler bütün kedilerin rüyasıdır.
Fareler ekmeğin bir kısmını yedi.
Kedi fareleri kovalamayı sever.
Eldiven giyen bir kedi hiç fare yakalayamaz.
Filler farelerden kat kat büyüktür.
Fareler ekmeğin bir kısmını yedi.
Kedi fareleri sever; Ben onları sevmiyorum.
Sanırım tavan arasına fare girmiş.
Kedi uzaktayken fareler oynayacak.
O, tavan arasındaki farelerden kurtulmak zorunda olduğunu söylüyor.
Kedilerin olmadığı yerde meydan farelere kalır.
At ölür, itlere bayram olur.
Kedi uzaktayken fareler oynayacak.
Beyaz ya da siyah olsun, fareleri kovalayan bir kedi iyi bir kedidir.
Bir kedi; fareleri seven, köpeklerden nefret eden ve insanlara tahammül eden minyatür bir aslandır.
Saray farelerle dolu olduğunda topal bir kedi, hızlı bir attan daha değerlidir.
Balina yakalamak için bir çaçabalığı atın.
- At ölür, itlere bayram olur.
- Kedinin olmadığı yerde fareler cirit atar.