Examples of using "Leidenschaft" in a sentence and their turkish translations:
Tutku acı yaratır.
Müzik onun tutkusu.
bir tutku sembolü olarak.
Okuma benim tutkum.
Ben tutkum tarafından yönlendirilirim.
Tom özel bir öğretmendir.
Mesleğim tutkumdur.
Müzik onun tutkusu.
Müzik senin tutkun.
- Ben bulmaca çözmeyi seviyorum.
- Bulmaca çözmeyi severim.
- Bulmaca çözmeyi seviyorum.
- Yapboz yapmayı seviyorum.
Ben işim hakkında hırslıyım.
Tom tutkusunu bir kariyere dönüştürdü.
Tom işi hakkında çok tutkulu.
Mary işi hakkında çok hırslı.
Beni az ama uzun süre sev.
O beni tutkuyla öptü.
- Yemek pişirmek benim gizli tutkumdur.
- Aşçılık benim gizli tutkumdur.
Onun pasta tutkusu var.