Examples of using "Leiden" in a sentence and their turkish translations:
O acılarını abarttı.
Tutku acı yaratır.
Sevmek acı çekmektir.
Tom acı çekecek.
Dünyadan ayrılma acı çekmeyi gerçekten engelliyor mu?
O nedenle acı çekeceksin.
Kabızlık çekiyor musunuz?
Tom'un acı çekmesine izin veremezsin.
Seni gerçekten seviyorum.
Sanırım sen Tom'dan onun senden nefret ettiği kadar çok nefret ediyorsun.
Acı çekmek insanın kaderinde var.
İnsanlarsa ilaçları karşılayamadıklarından
Biz şiddet sevmeyiz.
Belki Tom seni seviyor.
Tom'a katlanamıyorum.
Tom kedilerden nefret eder.
Onun acı çekmesini izlemek istiyorum.
Yalancılardan nefret ederim.
Ben acıya yabancı değilim.
- Glokomunuz var mı?
- Göz tansiyonunuz var mı?
tüm gezegen önünde sonunda acı çeker.
Çoğu gelişmekte olan ülke aşırı nüfustan muzdarip.
Tom sadece Mary'ye dayanamaz.
Tom haftalar süren acıdan sonra öldü.
Tom'un beni sevip sevmediğini merak ediyorum.
Ondan çok nefret ediyorum.
Birçok kişi kendine saygı azlığından muzdarip.
Sen psikiyatristlerden nefret ediyorsun, değil mi?
Turistlerden nefret ediyorsun, değil mi?
Tom asla Mary'yi çok sevmedi.
- Onun beni sevdiği apaçık.
- Onun beni sevdiği besbelli.
Afrika'daki birçok insan açtır.
Acı çekmek insanın kaderidir.
Belki Tom da seni seviyordur.
Örneğin, yaygın anksiyete bozukluğu olan kişiler
Almanların hepsi akut commatitis'ten muzdarip.
Dürüst olmak gerekirse, ondan nefret ediyorum.
Mary seni seviyor.
Bazen belimde bir ağrı oluyor.
Ağrı kaçınılmazdır. Acı isteğe bağlıdır.
Onun hâlâ Mary'yi sevip sevmediğini merak ediyorum.
Tom Mary'yi sevdiğimi biliyor.
- Tom'un doktorlarına göre, onun durumu tedavisi imkansız.
- Tom'un doktorlarına göre onun durumu çaresiz.
- Tom'un doktorlarına göre onun durumu düzelmez.
Bu onun seni sevdiği anlamına geliyor.
Onları bu kadar sevmiyorum.
Hayvanların acı çektiğini görmekten nefret ederim.
Tom hem Meryem'den hem de Alice'den hoşlanıyor.
- Dünyada bazı insanlar açlıktan muzdariptir.
- Dünyada bazı insanlar açlık çeker.
Tom Mary'ye katlanamıyor ve o bunu biliyor.
Ve artık her ülke hammadde sıkıntısı çekmeye başlıyacak
Unutkanlığım için kendimden iğreniyorum..
Sürüngenlerden nefret ediyorum.
Tanıdığım hiç kimse artık Tom'u sevmiyor.
Tom seni çok seviyor gibi görünmüyor.
- Tom özellikle sana katlanamıyor.
- Tom sana hiç dayanamıyor.
Onun hâlâ Tom'u sevip sevmediğini merak ediyorum.
Cehalet, kendisinden muzdarip olanlarca fark edilmez.
Onu sevdiğini biliyor mu?
Ben kimyadan nefret ederim.
Hayat niçin o kadar acı dolu?
Fransızcadan nefret ediyorum.
Onu sevdiğini biliyor mu?
Tom muhtemelen onu sevdiğimi biliyor.
Neden bu kadar çok insan benlik saygısından muzdarip?
Ben o kızı hiç sevmedim.
Onlar Tom'dan nefret ediyorlardı.
Gitgide daha çok insan obezleşiyor.
Noel'den nefret ediyorum.
Tom'un Mary'yi sevip sevmediğini merak ediyorum.
İnsanlar çeşmenin suyunun kirli olmasından acı çekiyorlar.
Kahveden nefret ederim.
- İnsanoğlu acı çekmeye mahkûmdur.
- Acı çekmek insanoğlunun alnına yazılmıştır.
Hayvanları acı çekerken görmeye dayanamıyorum.
Ondan nefret ediyor.
Nasıl oldu da benden artık hoşlanmıyorsun?
içimizde bu kadar çok acı çekmemize şaşmamak lazım.
Bir nükleer savaş patlarsa tüm insanlık acı çeker.
O onu sevmiyordu.
Tom'un Mary'yi sevmediğini nasıl bildiniz?
Tom'un Mary'den hoşlanmadığını nasıl biliyorsunuz?
Erkek kardeşim başından beri ona katlanamadı.
Aç insanların % 98'i gelişmekte olan ülkelerde yaşar.
Tom'dan hoşlandığımı nasıl bildin?
Alice'i sevmiyorum.
Tom Mary'nin onu niçin sevmediğini bilmek istiyordu.
Onun seni sevdiğini sana düşündüren ne?
Sen gerçekten benden hoşlanmıyorsun, değil mi?
Tom, Mary'ye John'un onu sevmediğini söyledi.
Onun senden hoşlandığı çok açık.
Bir adamın beni sevip sevmediğini nasıl söyleyebilirim?
Tom beni sevmiyor.