Examples of using "Lebenserwartung" in a sentence and their turkish translations:
Deniz kaplumbağalarının uzun bir ömrü vardır.
beklenen yaşam süresi gittikçe düşüyor, artmıyor.
Japonya'da ortalama yaşam süresi nedir?
Son çalışmaya göre, Japonların ortalama hayat süresi hâlâ artıyor.
Eğer köpeğini uygun şekilde beslersen, onun ömrünü uzatabilirsin.