Examples of using "Klemme" in a sentence and their turkish translations:
O şu anda zor bir durumda bulunuyor.
Tom açıkça bir belanın içinde.
Mary Tom'un başının belada olduğunu düşündü.
Biz her zaman birbirimize yardım ederiz.
O beni güç bir durumda bırakırdı.
Durum zordu ama Liisa, Markku'nun sıkıntıdan kurtulmasına yardımcı oldu.
Tom'un başı dertteydi.
Başı büyük dertte.
Tom'un mali olarak başı dertteydi.
- Hapı yuttum.
- Ayvayı yedim.