Examples of using "Stecke" in a sentence and their turkish translations:
Sıkıştım.
Larvayı üzerine koyacağım.
Başım büyük belada.
Sık sık sıkıntıda oluyorum.
Ben çamurda sıkıştım.
- Parasız kaldım.
- Sıkıntıdayım.
Tom'un başı dertteydi.
Bugün bir sürü aptalca fikrim var.
- Ben bir trafik sıkışıklığında sıkıştım.
- Trafik sıkışıklığında sıkıştım.
Şimdi başım dertte.
Senin yüzünden başım belada.
ve onu bu şeffaf şişenin içine koyabilirim.
dişlerini buraya koymalısınız, dişler eldivenin içinden geçer
Mary Tom'un başının belada olduğunu düşündü.
Belki bir orta yaş krizine giriyorum.
Boğazıma kadar işe batmış vaziyetteyim.
Başkasının işine burnunu sokma.
Gerçeği yok sayma.
Burnumu başkalarının işine sokmam.
Tom Mary'ye John'un başının belada olduğunu söyledi.
- Kendi işine bak.
- Kendi işlerine bak.
Tüm kişisel eşyalarımı plastik bir torbaya koydum.
Gırtlağıma kadar borçtayım.
- Hapı yuttum.
- Ayvayı yedim.
Burada bulunduğum sürece daha çok üşüyorum
Ben genellikle evde tütsü yakmam.
Kendi işine bak.
ve onu bu şeffaf şişenin içine koyabilirim. Tüm böcekler ışığa doğru uçacaktır.
Ben bir karmaşanın ortasındayım.
Başkalarının işlerine burnunu sokma.
Kendi işlerine bak.
Üzgünüm ama geç kalacağım. Trafikte sıkıştım!
- Kendi işine bak.
- Kendi işlerine bak.
Lütfen işlerime burnunu sokma.