Examples of using "Indien" in a sentence and their turkish translations:
Mumbai, Hindistan'da...
Çin, Hindistan, Pakistan.
Çin, Hindistan, Afrika.
Hindistan'dayım.
Hindistan gelişmekte olan bir ülkedir.
- Yoga, Hindistan'dan gelir.
- Yoga, Hindistan kökenlidir.
Hindistan'da yaşıyorum.
O Hindistanlı.
- Hindistan'dan çay ithal ediyoruz.
- Çayı Hindistan'dan ithal ederiz.
Budizm Hindistan'dan yayıldı.
Hindistan'da bulundum.
- Ben Hindistan'dan gelmedim.
- Ben Hindistanlı değilim.
- Hindistanlı değilim.
Hindistan kalabalık nüfuslu bir ülkedir.
Hiç Hindistan'da bulundunuz mu?
Tom'un şirketi Hindistan'dan çay ithalatı yapıyor.
Hindistan, dünyanın yedinci büyük ülkesidir.
Bu Hindistan ve Çin'i de içeriyor.
Bu grafikte Hindistan ve Afrika görünüyor.
Hindistan'da bir film festivaline gitmek için
Bay White Hindistan'a gitti.
Hindistan, Asya'nın en büyük üçüncü ülkesidir.
Hindistan'da inekler kutsal hayvanlardır.
Rajinikanth Hindistan'da bir süperstardır.
O İngiliz ama Hindistan'da oturuyor.
- Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.
- Hindistan uzun yıllar Birleşik Krallık tarafından yönetildi.
Yalnızca Hindistan'da yılda 5.000 ölümden sorumlu.
Hindistan'da bir köyde yaşıyor.
Hindistan'a bir geziye gittim.
İnekler Hindistan'da kutsal hayvanlar olarak düşünülür.
O siyasi fikirler Hindistan'da ortaya çıktı.
Hindistan'da şimdi gıda sıkıntısı var.
Hindistan İngiltere'den bağımsızlığını 1947 yılında kazandı.
Budizm'in kaynağı Hindistan'dadır.
O İngiliz ama Hindistan'da oturuyor.
Bu yıl Hindistan ve Etiyopya'ya giriş yapacağız.
Potansiyel ürün artışı yönünden Hindistan avantajlı.
O bir İngiliz vatandaşı fakat Hindistan'da yaşıyor.
Hindistan'da bile işler değişti.
O İngiliz ama Hindistan'da yaşıyor.
Tom gelecek Cuma Hindistan'a hareket edecek.
O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır.
Yılanların yılda tahmini olarak 46.000 kişiyi öldürdüğü Hindistan'da,
Sen Hindistanlı gibi görünüyorsun.
Hindistan ve Pakistan arasında ki Keşmir gerginliği ateşleniyor.
- Hindistan'da dün büyük bir deprem meydana geldi.
- Dün Hindistan'da büyük bir deprem oldu.
Benim hesaplamama göre, o şimdiye kadar Hindistan'da olmalı.
Hindistan'daki bir guruyu ziyaret etmek için bir randevum var.
Bir gün biz Hindistan'a gezi yapacağız.
Mavi çizgi Hindistan, kırmızı çizgi Afrika.
Küçük bir miktar para biriktirdi ve Hindistan'a gitti
Hindistan genelindeki okullarda Hintçe öğretilmeli mi?
Filler Afrika ve Hindistan'da bulunur.
O bir İngiliz vatandaşı, ama Hindistan'da yaşıyor.
Tom, Hindistan'dayken Mary'ye bilezikler satın aldı.
Tom'a ne kadar süredir Hindistan'da yaşadığını sormak istedim.
Hem Hindistan'ın hem de Bangladeş'in milli marşları Rabindranath Tagore tarafından yazılmıştır.
Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'dir.
Bombay, Hindistan'ın en çok nüfuslu, dünyanın ise ikinci en çok nüfuslu şehridir.
Rom Whitaker bir herpetolojist, ama çok daha ilginç bir unvanı daha var. Hindistan'ın Yılan Adamı.
Almanca'ya ilgi büyüyor, özellikle Çinde, Hindistan'da ve Brezilya'da.
Rahibe Teresa Hindistan, Kalküta'da yaşamış ve çalışmış Katolik bir rahibeydi.
Uzun uzun zaman önce, bir maymun, bir tilki ve bir tavşan birlikte mutlu şekilde yaşadılar.
Dünyanın pamuğunun çoğu Çin, Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri ve Pakistan'da yetiştirilir.
Her nedense, Hindistan'dan döndüğümden beri insanlar benden bir veba gibi kaçıyorlar.
Çatal kullanıcıları temel olarak Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika'da; yemek çubuğu kullanıcıları Doğu Asya'da ve parmak kullanıcıları ise Afrika, Orta Doğu, Endonezya ve Hindistan'dadırlar.