Translation of "Wohne" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Wohne" in a sentence and their turkish translations:

- Ich wohne in Tōkyō.
- Ich wohne in Tokio.

Tokyo'da yaşıyorum.

Hier wohne ich.

- Burası yaşadığım yer.
- Burası benim yaşadığım yer.

- Ich wohne im Erdgeschoss.
- Ich wohne im ersten Stock.

Zemin katta oturuyorum.

- Ich wohne auf der anderen Straßenseite.
- Ich wohne gegenüber.

Caddenin karşısında yaşıyorum.

Ich wohne in Hyōgo.

Hyogo'da yaşıyorum.

Ich wohne in Helsinki.

Helsinki'de yaşıyorum.

Ich wohne im Erdgeschoss.

- Ben alt katta yaşıyorum.
- Ben zemin katta yaşıyorum.
- Zemin katta oturuyorum.

Ich wohne in Shymkent.

Çimkent'te yaşıyorum.

Ich wohne in Kobe.

Ben, Kobe'de yaşıyorum.

Ich wohne in Indien.

Hindistan'da yaşıyorum.

Ich wohne in Kairo.

- Ben Kahire'de yaşıyorum.
- Kahire'de yaşıyorum.

Ich wohne in Rom.

Roma'da yaşıyorum.

Ich wohne in Antalya.

Antalya'da oturuyorum.

Ich wohne in Istanbul.

İstanbul'da oturuyorum.

Ich wohne in Nordschweden.

Ben Kuzey İsveç'te yaşıyorum.

Ich wohne in Luxemburg.

Ben Lüksemburg'da yaşıyorum.

Ich wohne in Tōkyō.

Tokyo'da yaşıyorum.

Ich wohne in Tonga.

Tonga'da yaşıyorum.

Ich wohne in Warschau.

Varşova'da yaşıyorum.

Ich wohne in Bukarest.

Bükreş'te yaşıyorum.

Ich wohne in Athen.

Atina'da yaşıyorum.

Ich wohne in Osaka.

Osaka'da yaşıyorum.

Ich wohne in Montenegro.

Karadağ'da yaşıyorum.

Ich wohne in Belfast.

Ben Belfast'ta yaşıyorum.

Ich wohne in Yokohama.

Yokohama'da yaşıyorum.

Ich wohne jetzt hier.

Şimdi burada yaşıyorum.

Ich wohne in Maastricht.

Maastricht'te yaşıyorum.

- Ich wohne schon lange hier.
- Ich wohne schon seit langem hier.

Uzun süredir burada yaşamaktayım.

- Ich wohne in der Nähe.
- Ich wohne hier in der Nähe.

Buraya yakın yaşıyorum.

- Ich wohne im Moment in Peking.
- Zurzeit wohne ich in Peking.

- Şu anda Pekin'de yaşıyorum.
- Şu an Pekin'de yaşıyorum.

- Ich wohne gleich neben dem Spielwarenladen.
- Ich wohne in der Nähe des Spielzeugladens.
- Ich wohne gleich neben dem Spielzeugladen.

Oyuncakçı dükkanına bitişik yaşıyorum.

Ich wohne fünf Straßen weiter.

- Benim evim beş blok ötededir.
- Evim beş sokak ötede.

Ich wohne bei meinem Onkel.

Amcamla birlikte yaşıyorum.

Ich wohne zurzeit in Kunming.

Şu anda Kunming'de yaşıyorum.

Du weißt, wo ich wohne.

Nerede yaşadığımı biliyorsun.

Ich wohne in der Nähe.

Bu civarda yaşıyorum.

Tom weiß, wo ich wohne.

Tom nerede yaşadığımı bilir.

Ich wohne in einem Hotel.

Bir otelde yaşıyorum.

Ich wohne nicht in Turin.

Turin'de yaşamıyorum.

Wissen Sie, wo ich wohne?

Nerede yaşadığımı biliyor musun?

Ich wohne jetzt in Dublin.

Şu anda Dublin'de yaşıyorum.

Ich wohne auf einem Bauernhof.

Bir çiftlikte yaşıyorum.

In diesem Haus wohne ich.

Burası oturduğum ev.

Ich wohne zurzeit in Boston.

Şu anda Boston'da yaşıyorum.

Ich wohne nicht in Helsinki.

Ben Helsinki'de yaşamıyorum.

Ich wohne hier nicht mehr.

Artık burada yaşamıyorum.

Ich wohne jetzt in Boston.

Şu anda Boston'da yaşıyorum.

Ich wohne in diesem Hotel.

Bu otelde yaşıyorum.

Ich wohne im siebten Stock.

Evim sekizinci kattadır.

Ich wohne gleich da drüben.

Tam orada yaşıyorum.

Ich wohne in den Niederlanden.

Hollanda'da yaşıyorum.

- „Wo wohnen Sie?“ – „Ich wohne in Tokyo.“
- "Wo wohnst du?" "Ich wohne in Tokio."

- "Nerede yaşıyorsunuz?" "Tokyo'da yaşıyorum."
- "Nerede yaşıyorsun?" "Tokyo'da yaşıyorum."

Nächstes Jahr wohne ich in Sasayama.

Gelecek yıl Sasayama'da yaşayacağım.

- Ich wohne hier.
- Ich lebe hier.

Burada yaşıyorum.

Er fragte mich, wo sie wohne.

O, bana onun nerede yaşadığını sordu.

Die Frau weiß, wo ich wohne.

O kadın nerede yaşadığımı bilir.

Ich wohne in einem kleinen Fischerdorf.

Küçük bir balıkçı köyünde yaşıyorum.

Ich wohne in einem alten Haus.

Eski bir evde yaşıyorum.

Ich wohne in einem ländlichen Gebiet.

Kırsal bir alanda yaşıyorum.

Ich wohne allein in diesem Haus.

Bu evde tek başına yaşıyorum.

Ich wohne in einer großen Stadt.

Ben büyük bir şehirde yaşıyorum.

Ich wohne schon drei Jahre hier.

Üç yıldır burada yaşıyorum.

Ich wohne nicht mehr in Boston.

Artık Boston'da yaşamıyorum.

Tom fragte mich, wo ich wohne.

Tom bana nerede yaşadığımı sordu.

Ich wohne zurzeit nicht in Boston.

Ben şimdi Boston'da oturmuyorum.

Ich wohne seit sechs Wochen hier.

Ben altı haftadır burada yaşıyorum.

Ich wohne und arbeite in Mexiko.

Ben Meksika'da yaşayıp çalışıyorum.

Ich wohne auf dem Planeten hier.

Ben bu gezegende yaşıyorum.

Ich wohne nicht in der Stadt.

Ben şehirde yaşamıyorum.

Ich wohne gleich in dieser Straße.

Ben tam yolun aşağısında yaşıyorum.

Ich wohne in Tokio seit 1985.

1985'ten beri Tokyo'da oturuyorum.

Woher weißt du, wo ich wohne?

Nerede yaşadığımı nasıl biliyorsun?

Ich wohne noch bei meinen Eltern.

Ben hâlâ ailemle yaşıyorum.

Ich wohne in einer kleinen Stadt.

Küçük bir kasabada yaşıyorum.

Ich wohne in Frankreich, in Paris.

Fransa’da, Paris’te yaşıyorum.

- Ich wohne innerhalb von 200 Metern zum Bahnhof.
- Ich wohne 200 Meter vom Bahnhof entfernt.

Ben istasyona 200 metre mesafede yaşıyorum.

Ich wohne 200 Meter vom Bahnhof entfernt.

Ben istasyona 200 metre mesafede yaşıyorum.

Ich wohne seit letztem Jahr in Kobe.

Geçen yıldan beri Kobe'de yaşamaktayım.

Ich wohne schon mein ganzes Leben hier.

Hayatım boyunca burada yaşadım.

Ich wohne nur ein paar Blöcke weiter.

Sadece birkaç blok ötede kalıyorum.

"Wo wohnst du?" "Ich wohne in Tokio."

"Nerede yaşıyorsun?" "Tokyo'da yaşıyorum."

Ich bin Italiener, wohne aber in Thailand.

Ben İtalyanım ama Tayland'ta yaşıyorum.