Translation of "Hans" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Hans" in a sentence and their turkish translations:

Hans ist schlau.

John akıllı.

Mein deutscher Freund heißt Hans.

Alman arkadaşımın adı Hans.

Hans ist ein deutscher Name.

Hans bir Alman adıdır.

Hans ist ein deutscher Geschäftsmann.

Hans Alman bir işadamıdır.

Meine Netzpostadresse lautet [email protected].

Benim e-posta adresim [email protected]'tir

Einer dieser Glücklichen war Hans.

Bu şanslı varlıklardan biri Hans'tı.

Günther und Hans sind Freunde.

Gunther ve Hans arkadaştırlar.

Hans kommt durch seine Dummheit fort.

Hans aptallığı yüzünden kaçar.

- Hans verkaufte das Patent an eine Firma.
- Hans hat das Patent an eine Firma verkauft.

Hans patenti bir şirkete sattı.

Was Hänschen nicht lernt, lernt Hans nimmermehr.

- Huylu huyundan vazgeçmez.
- Ağaç yaşken eğilir.
- Eski köye yeni adet getiremezsin.

Hans, Julia und Elke stiegen auf den Hügel.

Jack, Jill ve Alice tepeye tırmandılar.

Kopf hoch, Hans! Es gibt noch mehr Forellen im Bach.

Bozma moralini John. Denizde daha çok balık var.

Hans wusste nicht, wie er seiner Frau klarmachen sollte, dass er seine Arbeit gekündigt hatte.

John işini bıraktığını eşine nasıl açıklayacağını bilmiyordu.

Ich würde jedem, der Deutsch kann, empfehlen, die „Liebesgeschichte“ von Hans Peter Richter zu lesen.

Almanca konuşabilen herkesin Hans Peter Richter'in "Liebesgeschichte"sini okumasını tavsiye ederim.

- Was Hänschen nicht lernt, lernt Hans nimmermehr.
- Einem alten Hund kannst du keine neuen Tricks beibringen.

- Siz yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretemezsiniz.
- Huylu huyundan vazgeçmez.

„Ich bin so alt, dass ich mich noch an den Fall der Berliner Mauer erinnern kann“, sagte Hans.

Hans "Berlin duvarının yıkılmasını hatırlayacak kadar yaşlıyım" dedi.