Examples of using "Hässlich" in a sentence and their turkish translations:
Tom çirkin.
Onlar çirkin.
- Çirkinim.
- Ben çirkinim.
- Sen çirkinsin.
- Siz çirkinsiniz.
- Çirkinsin.
- Çirkinsiniz.
- Benim çirkin olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben çirkin miyim?
Tom çirkindi.
Oldukça çirkin.
Bu sandalye tehlikeli.
Sen çirkin görünüyorsun.
Tom çirkin değildir.
O çok çirkin.
Kendimi çirkin hissediyorum.
Onlar gerçekten çirkin.
O çirkin değil.
Tom'un çirkin olduğunu düşünüyorum.
O çok çirkindi.
Neden bu kadar çirkinsin?
İngilizcen kötü görünmüyor.
Mary çirkin olduğunu düşünüyor.
Tom Mary'nin çirkin olduğunu düşünüyor.
Güzel miyim yoksa çirkin mi?
- Benim evim eski ve biçimsiz.
- Benim evim yaşlı ve çirkin.
O yaşlı, çirkin ve şişman.
Bodrum, çirkin, karanlık ve kötü kokuludur.
Neden Tanrı beni bu kadar çirkin yarattı?
Çirkin olduğum için kendimden nefret ediyorum.
Çirkinsin ama seni seviyorum.
Anne evlatlık oğluna karşı zalimdi.
Çirkinsin ama yine de seni seviyorum.
Bu çok çirkin.
Ateş Yiyen (bu gerçekten onun adıydı) çok çirkindi.
Bu şehrin bazı kısımları çok çirkin.
Mary güzel değil, fakat çirkin de değil.
Tom çirkin ve aptal olduğumu söyledi.
Çirkin değilim ama güzel de değilim.
"Onlar benden korkuyorlar çünkü çirkinim." dedi.
Hamam böceklerinden korkuyorum çünkü onlar iğrenç ve çirkinler.
Bir model olmasına rağmen, o oldukça çirkin görünüyor.
Pahalı olduğu kadar berbat pembe bir kemer takıyordu.
Bahçeden aldığın çiçek çok çirkin.
Büyük bir banka hesabı olan bir adam hiç çirkin olamaz.
Şehir geceleyin güzel ama gün boyunca çirkin.
Tom Mary'ye onların biçimsiz olduklarını düşünmesine rağmen onun ayakkabılarını sevdiğini söyledi.