Examples of using "Händchenhaltend" in a sentence and their turkish translations:
Onlar el ele tutuşarak plajda yürüdüler.
Tom ve Mary el ele tutuşurken manzaraya hayran kaldılar.
Tom ve Mary el ele tutuşarak parkta yürüyorlardı.
John ve Mary'nin el ele yürüyüşünü izledim.
Tom ve Mary el ele tutuşarak sokakta yürüdü.
Tom, John ve Mary'yi el ele tutuşurlarken gördü.