Translation of "Gilt" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Gilt" in a sentence and their turkish translations:

Der Witz gilt mir.

- Şaka elimde patladı.
- Şaka yapayım derken şaka konusu oldum.

Diese Regel gilt immer.

O kural her zaman işler.

Was gilt die Wette?

Bahse girmek için ne kadar istiyorsun?

Zürich gilt als Finanzmetropole.

Zürih önemli bir finans merkezi olarak kabul edilir.

Er gilt als verschollen.

O, kayıp olarak kabul ediliyor.

Das gilt als Sünde.

Öyle yapmak günah kabul ediliyor.

- Das Ticket gilt bis einschließlich Montag.
- Das Billet gilt bis und mit Montag.
- Die Fahrkarte gilt bis einschließlich Montag.
- Der Fahrschein gilt bis einschließlich Montag.

- Biletin pazartesine kadar süresi var.
- Bilet pazartesiye kadar geçerli.

- Freitag der 13. gilt als Unglückstag.
- Freitag der Dreizehnte gilt als Unglückstag.

13. cuma uğursuz bir gün olarak kabul edilir.

Das Gleiche gilt für Tom.

Aynısı Tom için de geçerli.

Das Gleiche gilt für Deutschland.

Aynısı Almanya için de geçerli.

Es gilt das gesprochene Wort.

Konuşulan söz önemlidir.

Russisch gilt als schwierige Sprache.

Rusça'nın zor bir dil olduğu düşünülüyor.

Dieses Gesetz gilt für jeden.

Bu yasa herkes için geçerlidir.

Das Gesetz gilt für alle.

Yasa herkes için geçerlidir.

Gilt das Angebot noch immer?

Teklif hala geçerli mi?

In Deutschland gilt nicht das Recht des Stärkeren. Hier gilt die Stärke des Rechts.

Almanya orman kanunu ile yönetilmez ama hukukun üstünlüğü ile yönetilir.

Das gilt auch außerhalb des Spielfelds.

Saha dışında da böyledir.

An jedem Ort der Erde gilt:

Dünya'nın neresinde olursa olsun...

Das Versprechen gilt nach wie vor.

Söz hâlâ geçerli.

Dieses Buch gilt jetzt als diskriminierend.

Bu kitap artık siyaseten yanlış kabul edilmektedir.

Die Regel gilt nur für Ausländer.

Bu kural sadece yabancılar için geçerlidir.

Welche Geschwindigkeitsbegrenzung gilt auf dieser Straße?

Bu yolda hız sınırı nedir?

Diese Regel gilt für alle Kasus.

Bu kural her şartta geçerlidir.

Diese Regel gilt auch für dich.

Bu kural sizin için de geçerlidir.

Diese Regel gilt nicht für Erstsemester.

Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.

Gilt dieser Fahrschein für diesen Bus?

Bu bilet, bu otobüs için mi?

Diese Bestimmung gilt nur für Ausländer.

Bu yasa sadece yabancılara uygulanır.

Dieses Angebot gilt nur kurze Zeit.

- Bu teklif kısa bir süre için geçerli.
- Bu kısa süreliğine geçerli bir öneri.

Das Gleiche gilt auch für "Toy Story",

Aynısı Oyuncak Hikâyesi'nde olmakta.

Das gilt nicht nur für die Progressiven,

bu sadece ilericiler için söz konusu değil,

Musik gilt als Nahrung für die Seele.

- Müzik ruhun gıdası olarak düşünülür.
- Müzik, ruhun gıdası kabul edilir.

- Dasselbe für mich.
- Dasselbe gilt für mich.

Ben aynıyım.

Das Ticket gilt bis zum 29. April.

Bilet 29 Nisan tarihine kadar geçerlidir.

Das Symbol des emotionalen Herzens gilt noch heutzutage.

Duygusal kalbin sembolizmi bugün hâlâ yerini koruyor.

Das gilt für Mädchen mehr als für Jungen.

Bu, erkeklere oranla kızlarda daha fazla.

Beihilfe dem Feind zu leisten gilt als Hochverrat.

Düşmana yardım ve yataklık etmek, hainlik olarak kabul edilir.

Die Zahl 4 gilt in Japan als Unglückszahl.

4 sayısı Japonya'da uğursuz bir sayı olarak kabul edilir.

Nikolaus Kopernikus gilt als Begründer der modernen Astronomie.

Nicolaus Copernicus modern astronominin kurucusu olarak kabul edilir.

Dieser alte Zehnmarkschein gilt schon lange nicht mehr.

Bu eski 10 marklık banknot uzun zamandır geçerli değil.

Das gilt sowohl für Erwachsene als auch für Kinder.

Bu yetişkinlere olduğu kadar çocuklar için de geçerlidir.

Toleranz wird zum Verbrechen, wenn sie dem Bösen gilt.

Tolerans kötülüğe uygulandığında bir suç olur.

- Das gilt auch für ihn.
- Das betrifft ihn auch.

O, onun için de geçerlidir.

Tom Jackson gilt als einer der gefährlichsten Männer von Australien.

Tom Jackson Avustralya'daki en tehlikeli adamlardan biri olarak düşünülmektedir.

- In Amerika fahren die Autos rechts.
- In Amerika gilt Rechtsverkehr.

- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.
- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafından giderler.

- Er gilt als Genie.
- Es heißt, er sei ein Genie.

Onun bir deha olduğu söyleniyor.

Jemand mit einem Körpermasseindex von fünfundzwanzig bis neunundzwanzig gilt als übergewichtig.

Vücut kitle endeksi 25 ile 29 arasında olan bir kişi kilolu olarak düşünülmektedir.

In vielen Religionen gilt die Selbstbefriedigung als Sünde und unreiner Akt.

Birçok dinde, mastürbasyon günah ve pis bir eylem olarak kabul edilir.

Was ich dir über ihn sagte, gilt auch für seinen Bruder.

Onun hakkında sana söylediğim şey onun erkek kardeşi için de geçerli.

Es gibt ein paar Fälle, bei denen diese Regel nicht gilt.

- Bu kuralın uygulanmadığı senaryolar da mevcut.
- Bazı durumlarda bu kural uygulanmaz.

Meine Forschung zeigt, dass dies auch für die Genesung nach Schlaganfall gilt.

Araştırmam bunun felçten iyileşmeye de uygulanabileceğini gösteriyor.

- Meine primäre Sorge ist deine Sicherheit.
- Meine vornehmlichste Sorge gilt eurer Sicherheit.

Benim öncelikli ilgim sizin güvenliğinizdir.

- Dies gilt nicht für die Studenten.
- Das findet auf Studierende keine Anwendung.

Bu, öğrencileri içermiyor.

- Das Ticket gilt eine Woche lang.
- Das Ticket ist eine Woche lang gültig.

Bilet bir hafta geçerlidir.

Die Flut von 1342 gilt als die größte Überschwemmung in der Geschichte Mitteleuropas.

1342 seli orta Avrupa tarihinin en büyük seliydi.

Der 1888 erfundene, deutsche Flocken-Elektrowagen gilt als der erste Elektrowagen der Welt.

1888 yılında icat edilen, Alman Flocken Elektrowagen, dünyanın ilk elektrikli otomobili olarak kabul edilmektedir.

Ich denke, es gibt eine Reihe von ernsthaften Schwierigkeiten, die es zu überwinden gilt.

Aşılması gereken birkaç ciddi zorluk olduğunu düşünüyorum.

- Das Ticket gilt bis zum 29. April.
- Das Ticket ist bis zum 29. April gültig.

Bilet 29 Nisan tarihine kadar geçerlidir.

Je nachdem, welche Aufgabe es zu bewältigen gilt, dauern Weltraumspaziergänge zwischen fünf und acht Stunden.

Uzay yürüyüşleri genellikle işe bağlı olarak, beş ve sekiz saat arasında sürer.

Mein Interesse gilt der Zukunft, denn in ihr werde ich den Rest meines Lebens verbringen.

Merakım gelecekte çünkü hayatımın geri kalanını orada geçireceğim.

- Wir arbeiten im Interesse des Friedens.
- Wir arbeiten um des Friedens willen.
- Unsere Arbeit gilt dem Frieden.

Biz barış yararına çalışıyoruz.

Die Hagia Sophia gilt als eine der wichtigsten Strukturen der Welt und ist immer noch Gegenstand von Debatten.

dünyanın en önemli yapılarından sayılan Ayasofya şimdilerde yine tartışma konusu oldu

- Man sagt, dass Freitag der 13. ein Unglückstag sei.
- Man sagt, Freitag der Dreizehnte sei ein Unglückstag.
- Man sagt, Freitag der 13. ist ein Unglückstag.
- Freitag der 13. gilt als Unglückstag.

13. cumanın uğursuz bir gün olduğu söylenir.

Charon gilt als Trabant des (Zwerg-)Planeten Pluto. Dieweil sein Durchmesser jedoch mehr als halb so groß ist wie der des Pluto selbst, kann er in der Tat als gleichberechtigter Begleiter und Pluto zusammen mit Charon als Doppelplanet betrachtet werden.

Charon gezegen Pluto'nun bir uydusu olarak kabul edilmektedir. Ancak onun çapı Pluto'nun yarı çapından daha büyük olduğu için o, eşit bir ortak olarak kabul edilmektedir; ve Pluto ve Charon bir çift gezegen olarak kabul edilmektedir.