Examples of using "Gewisser" in a sentence and their turkish translations:
Bir anlamda haklısın.
Bu bir bakıma doğrudur.
Bir bakıma haklısın.
Bir bakıma onu seviyorum.
- Tom haksız sayılmaz.
- Tom'un hakkı var.
- Tom güzel bir noktaya değindi.
- Tom bir konuda haklı.
Bir bakıma, yanılıyorsun.
Bir bakıma, haklısın.
Bay Brown diye birinden telefon var.
Bu sorun benim için bir dereceye kadar zordur.
Bay Smith diye biri sizinle görüşmek için geldi.
Bir Bay Jackson seni görmeye geldi.
Onun söylemeye çalıştığı şey bir bakıma oldukça mantıklı.
Bir amacın var.
bir nevi aslında bizim güneş sistemimizin çöplüğü olarak adlandırabiliriz
Bir bakıma haklısın ama hâlâ şüphelerim var.
Bir şiir için garip bir seçim gibi görünüyor çünkü bir bakıma intihar şiiridir.