Examples of using "Gesichtsausdruck" in a sentence and their turkish translations:
Yüzünde düşünceli bir görünüm vardı.
Yüzünde dalgın bir bakış vardı.
Tom'un yüzünde rahatsız olmuş bir görünüm vardı.
Tom'un yüzünde şaşkın bir ifade vardı.
Mary'nin yüzünde tuhaf bir görünüm vardı.
Tom'un yüzündeki görünüşü asla unutmayacağım.
Tom'un yüzünde düşünceli bir bakış vardı.
Yaşlı adam etkileyici görünüyordu.
Çok şaşırmış gibi görünme.
Onun yüzündeki görünüşü asla unutmayacağım.
Onun yüzündeki görünüşü asla unutmayacağım.
Onun yüzündeki ifadeye bakılırsa, o endişeli.
Onun yüzündeki görünüş paha biçilmezdi.
Biz bir fiyattan bahsettiğimizde onun yüz tepkimesini gözlemle.
Onun yüzündeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyordu.
Tom Mary'nin endişeli göründüğünü fark etti.
Tom'un yüzüne bakarak onun hayal kırıklığına uğradığını söyleyebilirsin.
Yüz ifadenizden ciddi bir mesele olduğunu anlayabiliyorum.
Onun ifadesine bakılırsa o endişeli görünüyordu.
Doktor'un ümitsiz ifadesinden, hasta için kara haberleri olduğu açıktı.
Görünüşe göre o şimdi kötü bir ruh hali içinde.