Examples of using "Gegebenheiten" in a sentence and their turkish translations:
Sıkça yanlış şeylere takılır.
Kendini şartlara uyduruyor.
Yeni koşullara uyum sağlayamadı.
Tom, neden gerçekleri kabul edemiyorsun?
Bilim adamları Kuzey kutup bölgesindeki koşulları yakın bir gözlemde tutuyor.
O bölgenin doğal özelliklerinin bazılarından bahsedebilir misiniz?