Examples of using "Fischen" in a sentence and their turkish translations:
Balık tutar mısın?
Babam balık tutmaya gitti.
Baba balık tutmaya gitti.
Balık avına gitmeliydim.
O, balık tutmayı seviyor.
Ben sık sık onlarla birlikte balık tutmaya giderim.
Balık tutmak eğlencelidir.
Ben balıkçılıkla çok ilgilenirim.
Balığa gittiler.
Balinalar küçük balıklar ile beslenirler.
Okul günlerimde balık tutmaya giderdim.
Balığa gitmene izin vermeliydim.
Bütün insanlar balıkların önünde eşittir.
Biri balık tutmaya,diğeri alışveriş yapmaya gitti.
O balık tutmaya gitti.
Balinalar plankton ve küçük balıklarla beslenirler.
- Babam balık tutmayı sever, ve ben de.
- Babam balık tutmayı sever; aynı şekilde ben de.
Geçen hafta sonu Tom ile balık tutmaya gittim.
Fakir bir adama balık vermeyin; ona nasıl balık tutacağını öğretin.
Babam ve ben arada bir balık tutmaya gideriz.
Amcam balık tutmaya çok düşkündür.
Son kez balık tutmaya gittiğinde bir şey yakaladın mı?
Buradaysa oldukça antisosyal bir hayvan balıklarla oyun oynuyor.
Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.
- Yapmak istediğim tek şey balık tutmaya gitmek.
- Tek istediğim balığa çıkmak.
Hobim balık tutmaktır.
Çocukken sık sık babamla birlikte balığa gittim.
Gölde yüzen binlerce ölü balık bulundu.
Geçen gün hayatımda ilk kez balık tutmaya gittim.
Aynı zamanda, sayısız deniz canlısının ana yemek kaynağıdır. En ufak balıktan...
Bazı oğlanlar balık avlar, diğerleri ise yüzer.
Su balık için neyse, hava da insan için odur.
Ben sık sık onunla balık tutmaya gittim.
Sana balık avlamayı öğretebilirim.
Balinalar şekil olarak balıklara benzerler.
O balık tutmayı seviyor.
Tüm sabahımı gözyaşları içinde, alyansımı düşürdüğüm lavabodan çıkarmaya çalışarak geçirdim.
Dün balık yakalamak için nehre gittim.
- Bir insana bir balık verirsen onu bir gün beslersin. Bir insana balık tutmayı öğretirsen onu ömür boyu beslersin.
- Birine balık verirsen o gün karnını doyurursun. Balık tutmayı öğretirsen her gün karnını doyurursun.