Examples of using "Erschwert" in a sentence and their turkish translations:
Daha aydınlık olması dişi aslanın avlanmasını zorlaştırıyor.
Rüzgâr yüzünden ses duyamadığından sıra dışı gece görüşüne sarılmalı.
Kar yüzünden ormanın zemininde yiyecek bulmak pek mümkün değil. Başka yerlere bakmalı.
Anadili İngilizce olan biri olmak iki ucu keskin bir kılıçtır. Bir yandan dünyanın en kullanışlı dilini mükemmel şekilde konuşursun, ama sonra hiç kimse seninle başka bir dilde konuşmak istemez, bu yabancı dilleri öğrenme sürecini daha zor yapar.